9 entry daha
  • neden beğenilmediğini anlamadığım film, 90larda çok popülerdi. kaset dükkanlarında kopyası zar zor bulunurdu. bilmeyenler için kısaca bahsedeyim: 90larda kaset kiralama olayı vardı, her yerde dükkanlarıyla karşılaşmak mümkündü. bu filmi birkaç defa kiraladığımızı hatırlıyorum. en önemli özelliklerinden biri 3d gözlük verilmesiydi. bir tarafı kırmızı, diğeri tarafı mavi gözlük de kiralarlardı size.

    belki de bir benim beğendiğim filmdir. olabilir. çocuklukta etkilendiğiniz şeyler kalıcı olabiliyor. özel birkaç sahneden ve psikanalitik yönlerinden bahsedeyim.

    -filmin özellikle renkleri, 80leri yansıtması ve tabiiki soundtrackte 80lerin önemli progressive gruplarından fates warning'ın yapması oldukça etkileyici.

    -filmde ilginç metaforlar mevcut. yakaladıklarımı kısaca açıklayayım. mesela filmde oz büyücüsüne göndermeler mevcut. john rüyasında bir evde uyanır, kontrol edebileceğini düşünür, çıkmamak için direnir fakat yangın çıkar, ardından ev bir anda havalanır, bu esnada freddy'i batının kötü cadısı gibi süpürge üstünde yanından geçer.
    oz büyücüsü

    -yine bir diğer sahnede peter pan'e gönderme mevcuttur. freddy kendisine zarar veren ailelerin geçmişini silme amacıyla john' otobüsle hızla çarpar ve çocuk boyut değiştirir. o esnada bir delik açılır. orada da peter pan'e gönderme mevcuttur. john aslında bilinmeyen bir dünyanın kahramanı olarak diğer boyuta geçer ve hafızasını yitirir.
    peter pan

    -filmi güzel yapan taraflarından biri de inception'a bile konu olan çıkılmaz döngülerdir. sahnelerin birinde gençler arabayla springwood'dan çıkmaya çalışır ama çıkamaz. hep aynı heykele dönerler. heykelin mesajı şöyledir: the children shall endure, yani "çocuklar katlanacak"
    döngü

    -freud'a rüyalar üstünde gönderme yapılması daha ilginç. filmin başında doktor rüya terapisinden bahseder. yine bütün karakterlerle oedipus kompleksine ilişkin göndermeler vardır. rüyalar freud'da göre bilinçaltını simgelediği için freddy o karakterlerin bütün iç dünyasını bilmektedir.

    mesela freddy'nin kendisi de odipal süreç yüzünden psikopat olmuştur. annesi psikiyatri kliğinde 100lerce kişinin tecavüzüne uğrar. hem genetik aktarım hem annesi problemlidir.

    1) psikiyatrik tedavi göre duyma zorluğu çeken carlos'un rüyasında annesi tarafından öldürülmesi.
    2) spencer'ın babası yüzünden devamlı zorbalığa maruz kaldığı için tedavi görmesi ve yine rüyasında babası tarafından öldürülmesi
    3) tedavi gören tracy'nin babası tarafından tacize uğramış olması ve rüyasında freddy'nin babası kılığında görülmesi.
    4) john doe'nun freddy'i babası zannetmesi.
    5) yine esas kahramanız olan maggie'nin babasının freddy olması yine bunlara örnektir. esas karakterimiz ciddi bir çocukluk travması geçirdiği için psikolog olmuştur. tabii bir de maggie'nin "ben küçükken sarışısındım" metaforu mevcut *

    filmdeki doktorun güzel bir yorumu var: "freddy rüya-gerçeklik arasındaki çizgilerle oynuyor, onları sildi."

    tabiiki ufak bir süpriz de var. filmde johnny depp de oynuyor. sahnesi 42.dk civarı şöyle:
    johnny depp

    ilginç bir film, mantık hataları da olsa o dönemin ruhunu bence iyi yansıtan nostaljik bir yapımdır. şu son epik sahneyle bitireyim:
    1-2 seni almaya geliyor freddy.
    seni almaya geliyor

    ne demiş freddy?
    her kasabanın bir elm sokağı vardır.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap