7 entry daha
  • yeryüzündeki en zor şeylerden biri; sıradan biri olduğunu fark etmek… fark edip de bunu kabul etmek!

    gerçekten sıra dışı kabul edilen insanları bir kenara koyalım; dâhiler, ünlü sporcular, tüm dünyaca tanınan sanatçılar vs. milyonda bir!
    konu dışı olduğu için bu kısmı hızlıca geçmek istiyorum. bu tür insanların iç ve dış dünyaları farklı. kendi adıma egoları ne kadar düşükse ve ne kadar nahiflerse daha çok saygı duyuyorum böyle insanlara. ve fakat sıra dışı olmalarına sebep olan şeylerin içinde kısmen ego, azim ve hatta hırs yer alıyor. al pacino ne kadar sıradan olabilir? da vinci? michael jackson? einstein? dostoyevski? mozart? schopenhauer? özel insanlar…

    dünya adil değil. doğa da adil değil. yumurtasından yeni çıkmış bazı kaplumbağalar denize ulaşabiliyorken bazıları birkaç saniyelik hayatlarında deli gibi çabalamalarına rağmen okyanusa ulaşamadan öldürülüyor. nasıl bir algoritma ya da simülasyon varsa artık şu dünya dediğimiz gezegende!

    kimileri sıra dışı insanları kıskanırken bir yandan da şansa, kadere, karmaya sığınarak kaderci bir bakış açısıyla kendilerini rahatlatmaya çalışıyorlar. (zeka faktörünü düşünürsek haksız da sayılmazlar)normal biri 8 yaşında* senfoni yazabilir mi?

    gelelim sıradan insanlara… ben! ben sıradan biriyim. yazmak bile zor. deneyin isterseniz.

    egomuz, kibrimiz. ne kadar akıllı, zeki ve kalabalıklar içinde yalnız olduğumuz fikri çoğumuzda var. ekşi sözlüğün faydalarından biridir bu; bir düşünceyi ya da duyguyu benden çok daha önce başkaları da düşünmüş ve hissetmiştir. okudukça görürsünüz sıradanlığınızı…

    çok çalışmak ve bir şeyde iyi olmak mümkün… ama kaçımız sineklerin tanrısı’nı yazabilirdik ki?

    işte bu sıradanlığı kabul etmek zordur dostlar. şu an bunları okurken bile yo ben üniversite sınavlarından bilmem kaça girmiştim, yo ben roman yazıyorum, ben harika sololar atıyorum, kısa film çekiyorum vs diyenleriniz olacaktır.

    sen yine gitarını çal… resmini yap… fotoğrafını çek… romanını yaz… bundan mutlu ol. kendini tatmin et! üret, yarat. istersen balzac gibi kadınları etkilemek için yaz. cinselliğe dayanan iç dürtülerle ortaya çıkan eserlerin sayısı az değildir. ama mutsuz olma! ünlü olamadın diye, o nefret ettiğin çoğunluğun arasından çıkamadın diye, yani sıradanlıktan kurtulamadın diye hayatını karanlık ve mutsuz geçirme… seni sevip saygı duysunlar diye ya da çok zengin olayım diye kıvranıp durma!

    insan türü kendini fazla abartıyor. tuvalete giden varlıklarız işte. dünyaya baksanıza; primatlardan halliceyiz.

    başka bir bakış açısıyla hepimiz tek, biricik ruhlarız. hepimiz özeliz. asıl söylemek istediğim; fight club’a da bir gönderme yapalım: bir rock yıldızı olamadın diye üzülme!

    varoluş sancısı darth vader’a dönüştürüyor insanı…

    sıradanlığın, sadeliğin ve hatta yalnızlığın içinde derin ve sessiz bir mutluluk vardır.
460 entry daha
hesabın var mı? giriş yap