cassandra's dream
-
kamerasını new york'tan londra'ya taşıyan woody'nin, bu kez yunan trajedyalarına -yine şehir hayatı ve kentsoylu kavatlar vasıtasıyla- selam durduğu bir film olmuş. woodycim yine keskin zekasıyla bir dolu trajikomik durum yaratmış. bu sayede film hep diken üstünde ve mütemadiyen gülümseterek ilerliyor. sonuçta eski trajedyalara hayran bir insan değilseniz, "böyle iş mi olur lan?" diyerek sonuçtan tatmin olmayabiliyorsunuz. seneye görüşürüz woodycim.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap