4 entry daha
  • gecenin karanlığında gözleri boşuna ayı aradı gökyüzünde, ay bile onu yalnız bırakıp gitmişti bu akşam. evin tüm ışıkları kapalıydı, etraftaki binalarda da sadece bi iki daire sessizliği onunla paylaşıyordu. ilerideki sokak lambasının ışığı gözyaşında parladı. sigarasından derin bi nefes daha çekti. dumanı üflerken kredi kartı borcu geldi aklında. ne olurdu sanki bu kadar para harcamasaydı? neden gidip vakko'dan 700 ytl'lik o ayakkabıları almıştı ki? sanki o adam sadece ayakkabılarıyla mı tavlayacaktı? gökyüzüne baktı tekrar, hayır para gelmiyordu ordan. "aladdin'in cini gibi bi yardımcı, bir mucize, bir kurtuluş yolu lazım bana" diye düşündü. o sırada içerden bi gürültü geldi. kız irkildi, ürkerek salona doğru ilerledi. "yoksa, yoksa beklediğim mucize.." ışığı yaktı, gürültüyü yapan kediydi. "mnsktmnkdsi" diye mırıldanarak kediye bi tekme attı. zavallıcık duvara yapıştığında aptal aptal sahibine bakıyordu hala.

    kız tekrar balkona yöneldi. tam kapıya ulaşmışken telefonu çaldı. bu saatte kim arardı ki onu? heyecanla telefona koştu, arayan gizli numaraydı. titrek bir sesle "alooo?" dedi. "ohşşş...üstünde ne var yavrum" cevabını veren boğuk sesli, çorap yutmuş gibi konuşan bi erkekti. "gtnbşınskyim" diye bağırdı kız, telefonu yere fırlattı. masum teknoloji harikası parke zemine uçarken dıt dıt ötüyordu hala.

    kendini yatağa atıp ağlamaya başladı. içindeki tüm dertleri atmak istercesine hıçkırıyordu. on dakika sonra açık unuttuğu balkon kapısından gelen soğuk hava götünü dondurunca biraz kendine geldi. kalktı, balkona doğru ilerledi ve karşısında güzel beyaz bir güvercin buldu. bi anda gülümsemeye başladı. gecenin bu saatinde, bu kadar güzel bir kuş balkonuna gelmişti, bi işaret olarak gördü bunu, bi umut.. "beklediğim iyi haber sen misin?" dedi kuşa. kuş karşılık verircesine havalandı, kapıya doğru geldi ve ani bir dönüşle uçtu gitti. üstelik dönüşü sırasında kapıda dikilen kızın üstüne sıçmayı da ihmal etmedi. kızcağız şoka girerken, güzel kuş pır pır kanat çırpıyordu hala.

    kabuslarla bezenmiş huzursuz bir uykunun ardından sabah işe gitti. gözlerinin altı şişmişti, korkunç görünüyordu. iş arkadaşı bi sorun olup olmadığını sordu. yavaşça başını kaldırdı, arkadaşına baktı. "skerim mucizesini" dedi içinden, dışarıya "canım, kredi kartım patladı, sende varsa bi 500 borç alabilir miyim?" diye yansıttı düşüncesini. iki saat sonra para hesabına havale olmuştu bile. derin bir nefes aldı. çok suskunlaşmıştı bu dert yüzünden, yemekte arkadaşına gece yaşadıklarını anlattı. ancak hesaba katmadığı bir şey vardı; masadaki diğerleri de duymuştu anlattıklarını. gülüşmeler başlayınca ağlayarak tuvalete koştu. neşeli iş arkadaşları arkasından bakarken "puhahaha, yaşı kaç oldu, hala mucizesinde, perisinde; kocasızlık başına vurdu bunun" diye dalga geçiyorlardı hala...
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap