25 entry daha
  • ismini yıllar yılı "denzıl waşingtın" olarak telaffuz ettik bu büyük oyuncunun. heyhat! yanılmışız bal yanaklı dostlar, yanılmışız çam sakızı ağdalarının içine sıkıştırıldığı koyu yeşil küçük fıçılar kadar sempatik gül yanaklı dostlar! evet, yanılmışız. david letterman'ın şovunda gördüm kara yağız denzel'ımı... david, bu yetenekli adamı çağırırken ayı gibi "denzel waşingtın" dedi, dünyam yıkıldı o anda. yıllar yılı her ortamda "ingilizecenin bütün inceliklerine hakimim" imajı vermek için ağzımı şevki yılmaz gibi yaya yaya "denzıııl" dediğim cengaverimin adı "denzel" diye telaffuz ediliyormuş, kafamı nerelere vuram a dostlar!?

    waşingtın da işin aslını anlattı o programda: babasının adı da "denzel" imiş. o yüzden ailede yiğidimin babasının adı "denzıl"; kendininki "denzel" diye telaffuz edilirmiş... o da her yerde adının doğru telaffuzu olarak "denzel"ı göstermiş. bir arkadaş toplantısı olsun, bir "davullu zurnalı kına gecesi-13" olsun (böyle bir kaset adı vardı çocukluğumdan, aklımda kalmış) kendisini "denzıl" diye çağıranlara; "hısım, benim adım denzel" diye ayar vermekle geçmiş ömrü yiğidimin. şu dakikadan sonra biz de hataya düşmeyelim, yanlış yapmayalım: "denzıl" değil; "denzel" (yazıldığı gibi okunur) diyeceğiz mr. waşingtın'a... denzel veya denzıl... nihayetinde, babamın o veciz ifadesiyle söylemek gerekirse:

    "bu arap böyük oyuncu"
212 entry daha
hesabın var mı? giriş yap