8 entry daha
  • eğer bitecekse de akaryakıt ya da yürütme maliyetlerinden dolayı olmayacaktır. türkiye’nin bu dönemdeki yoksullaşması mevcut iktidarın beceriksizliğinden kaynaklanan geçici bir anomalidir.

    bu ülke liyakatli kadrolarla hızlıca toparlanacak ve medeni ülkeler arasında tekrar yerini alacaktır. kıyaslanan ülkelere göre hem büyük bir üretim gücüne ve pazar erişimine sahiptir ülkemiz. işçilerimiz, teknisyenlerimiz, mühendislerimiz çok daha kalifiyedir.

    son 50 yılda üretmeyi de satmayı da öğrenmiş bir girişimci kuşağımız var. şu başımızdaki siyasal islam hamasetinden kurtulup saçma hayaller yerine gerçek dünyaya döndüğümüzde tekrar güzel günler göreceğiz.

    (bkz: enseyi karartmayın)

    edit: çok mesaj geldi. kısa kısa buradan yanıt vermeye çalışacağım.

    ufak bir anekdot aktarayım önce; 2001 krizinin arefesinde iktisat politikası masterı yapıyordum istanbul üniversitesinde. ekonomi yine sıkıntılı, enflasyon düşmüyor, dolarizasyon almış başını gitmiş. biz derse devam eden yüksek lisans öğrencileri bölüm başkanı profesörün odasında sohbet şeklinde ders yapıyoruz. ya cemal şanlı idi ya da münir kutluata. tam anımsamıyorum hocayı, çok zaman geçmiş. ama 70 yaşında duayen hoca karşısında yeni lisans mezunu zibidileriz biz bugünden bakınca.

    güncel ekonomi konuşulurken medyanın gazıyla biz “ülke yandı, bitti, batıyor” geyiğine bağlayınca ömrümce unutamadığım fırçayı yedik hocadan. çok temel ve basit bir şeydi aslında hocanın dediği; “ülke düşman işgalinde mi? topraklar, araziler, dağlar yerinde duruyor mu? fabrikalar çalışıyor mu? iyi kötü bir hükümet var mı? o halde türkiye bunu da atlatır. devletler öyle kolay batmaz.”

    bu konuşmadan sonra ülke sağlam bir finansal şok yedi. kötü yönetilen bankalar, şirketler battı. bir kaç yıl sıkıntı çektikten sonra da işler düzelmeye başladı.

    yani diyeceğim o ki, nice partiler, başkanlar, hükümetler gider ama ülke bağımsız oldukça bir zaman sonra yine ayağa kalkar.

    sorular;
    - ne zaman toparlanır?
    doğru yönetilirse 1-2 senede rahatlarız. ekonomik konjonktür dersi de almıştım lisansta. 5-7 senede çok ciddi üretimi dönüştürmek mümkün. kötü yönetilen bir italya’ya 10 senede yaklaşmak mümkün bence.

    - o mühendisler göç etti gitti, insan kaynağı kalmadı.
    beyin göçünün kalkınmanın önünde engel olduğu doğru. ama görece kısa bir süredir göç veriyoruz. henüz kaynak kurumadı. yetişmiş bir mühendis, doktor belki 30-40 yıl verimli çalışabilir. bir 10 yıl daha göç versek düzelmemiz belki çok zor derdim. henüz o noktada değiliz.

    - hintli mühendisler daha iyi.
    doğru. ama hindistan’ın kendine özgü sorunları var. hem kültürel, hem de bürokratik engeller yüzünden hindistan’ın hızlı kalkınması mümkün olmuyor. otomobili iterek hareket ettirmekle damperli kamyonu itmek gibi.

    - bu muhalefet adam olmaz. iktidara gelseler de beceremezler.
    ben herhangi bir partiye aidiyet hissetmiyorum. türkiye ekonomisini düzeltmenin birinci adımı hukukun üstünlüğünü sağlamak ve dünya ile uyumlu, güven veren bir hükümet kurmak. bu finans sorununu çözecek. sonrasında diğer yapısal adımlara sıra gelecek. ben koalisyon hükümetlerinin bu aşamayı daha kolay geçeceğini düşünüyorum. gücü paylaşacak, birbirlerini sınırlayıp kontrol edeceklerdir. yoksa siyaset esnafının matah adamlar olmadığını biliyorum.

    bir de türkiye neden arjantin veya venezuela gibi fail state olmaz konusunu yazayım. yanıt: gümrük birliği. olumsuz yönleri de olsa gümrük birliği 25 senede çok ciddi yatırım almamızı sağladı. yased raporlarına bakınız. sanırım türkiye’de üretim yapan sadece alman şirketi sayısı 1.000’den fazla. çoğu da sanayi şirketi. fransız’ı, hollandalı’sı dünyanın yatırımını yapmış ve üretim yapıyor ülkemizde. tedarikçileri, yan sektörleri, pozitif dışsallıklarıyla beraber ekonomimizin kırılganlığını bu üretim gücü azaltıyor. ne arjantin gibi hayvancılığa, ne de venezuela gibi verimsiz bir petrol endüstrisine mahkumuz.

    türkiye’nin asıl sorunu yine de rantla üretilen parayı çarçur etmiş olması. üreten kesimin üzerine sosyal yardımlarla beslenen tufeyli bir kitleyi oy deposu olarak yüklemiş olması, kötü yönetimin bedelini hamasetle kapatarak sorunları öteleyip büyütmesidir. elbette gsmh’nin %1,5’unu eğitime ayıran bir ülke de kolayca kalkınamaz. ülkeyi yeniden yapılandırmak gerekli tüm alanlarda. bu da zaman alacak haliyle.

    hamiş: yani çok üzülmeyin, 3-5 seneye yine rahat rahat otomobil kullanabiliriz iktidarı değiştirebilirsek.

    başka soru varsa alayım.
95 entry daha
hesabın var mı? giriş yap