44 entry daha
  • bi ilk olarak düşünülürse(ki benim bu tarzda izlediğim ilk filmdi.) gayet eğlencelidir. ek olarak, sinemaya gidilecek arkadaş ve gidilmeyecek arkadaş diye kendi içimde bi ayrım yapmama sebep olmuş filmdir.

    17 yaşımın en bi keyifli zamanları. üniversitedeyim, özgürüm, mutluyum, gerçi hala bankam beni ciddiye almamış ve elimde dinozorlu bi junior kart var ama olsun gene de mutluyum. yurtta kalıyorum, gayet de eğlenceli bi arkadaş grubum var. benden 2 yaş büyük, hem ablam, hem arkadaşım, hem sırdaşım olan biri var; adı özlem. benim için özlem in kabul etmediği şey yanlış. özlem ne derse öyle hareket ediyorum. öyle de yapmalıyım, zira küçücük bi ilçeden gelmişim, büyük şehirle ilgili fikirlerim daha çok nuri alço filmlerine benzer şekilde cereyan ediyor.

    haftasonu özlemin oda arkadaşlarıyla sinemeye gitme kararı alıyoruz. havalar yeni yeni soğumaya başlamış. yeni yeni dediğim ankara için, yoksa benim gibi deniz kenarı insanı için gayet de soğuk. özlem de izmirli zaten, o benden beter. neyse, giyinip süslenip, makyajım konusunda bizzat özlem yardım eder, çıktık. adını şimdi hatırlayamadığım beğendik in üst tarafında bi sinema, hah büyülüfener. girilecek filmi bilmiyorum, umrumda da değil zaten. benim yaşadığım ilçede gayet prestijli bi yerde, kültür sarayının(ki aynı zamanda sinema) yanında oturuyoruz, bizim banyodan film gayet net duyuluyor. haftada bir, cuma geceleri de sinemaya gitme hakkım var, gidiyorum zaten. ama on tane seçme şansım yok, sadece bi film oynuyo, tabi vizyondan gayet geride. yani, benim filmle alakam sıfır noktasında. kriterim özlem, o seçecek filmi, ona giricez.

    özlem hatun, ki sağolsun cidden ablam olmuştur - selam ederim, muzip bi sırıtşla buna girelim dedi. tamam dedim. gerçi bana sanskritçe bi film varmış ona giriyoruz dese de tamam dicem, özlem bilir çünkü.

    oturduk. tam önümüzdeki sırada da bi yaşlı amcayla bi teyze var. ikisi de giyinik mont falan var, hatta amcada kasket var(hagaten soğukmuş galiba...). özlem onları görünce beni dürttü, bak bi diye. bakıyorum, görüyorum da zaten, ama benim fikrime göre, gayet sıradan iki vatandaş, yani normal benim için. özlem yine hain bi sırıtşla: sen onları da takip et arada, dedi. özlem dedi ya, tamam.

    film başladı, ben şaşkınlıklar içindeyim. o vakte kadar ettiği en ağır küfür "gerizekalı" olan biri, takdir edersiniz ki, kültür şoku yaşar; ki nitekim ben yaşadım. özleme bakıyorum, benden bilgili ve görgülü ya, o sadece gülüyor. ıkınıp sıkınıyorum, ama aynı zamanda kızlara da malzeme olmamaya çalışıyorum. o arada gözüm ön taraftaki amcayla teyzeye takılıyor. yani en azından sadece kafalarına. filmin başında ensesini gördüğüm amcanın kasketinin tepesini görmekteyim. teyze kaybolmuş durumda. sanırım çıkmak istiyorlar ama hıncahınç dolu sinema.

    galiba arada da çıkmayı başaramıyor amcayla teyze, biz döndüğümüzde hala orada. ben de ikinci yarıda olaya alışmışım, gülüyorum, ama teyzeyle amca, artık tamamen görünmez haldeler. muhtemelen koltukla bütünleşmişler. nihayetinde film bitiyor, çıkıyoruz, özlem amcayla teyzeyi takip ediyor, çok da ciddi bi sesle:

    "- nasıl amca beğendiniz mi?" diyor, "gençliğinizi mi hatırladınız? siz de böyle miydiniz?"

    ben ne diyeceğimi bilemez halde özleme bakıyorum, millet bize bakıyor, amca paltosunun yakasını iyice kaldırıp kamufle olmaya çalışıyor, teyze zaten atkıyı yüzüne dolamış...

    bereket amca cevap vermiyor. olası bi kavga önlenmiş oluyor. ve ben bir daha özlemle sinemaya gitmeme kararı alıyorum.

    ama onun dışında, özlem en süper arkadaşım!
63 entry daha
hesabın var mı? giriş yap