23 entry daha
  • çekilmesine kadar her şeyi muhteşem olan film. böyle hikaye, böyle kadro...

    gene de insan rezalet diyemiyor, javier bardem iyi. hatta o filme çok iyi. ama film kötü. tek başına (diil aslında da, biraz mübalağa lazım) bi ton muazzam filmi almış götürmüş oyuncular armut toplamış burada.

    sayalım:

    la finestra di fronte: valla giovanna mezzogiorno bacıyı burada tanıdıydık biz ve bayağı bir sırtlanmış filmdi. öyle böyle değil. (parantezin altından kırmızı paranteziyle karışmır bir tür edit. ciyovanna bacı, sözüm sana. senin yaşlarda, yaklaşık aynı göz renginde bir fransız bacı var, adı marion cotillard git onnan bir küvete gir, beraber bıcı bıcı yapın. su sepsin sana. bu imkanın yoksa git la vie en rose diye bir film var, onu seyret. bak bakalım genç biri yaşlı birini oynayabiliyor muymuş? o da olmadı git seni yönetemeyen sallamanın suratına sal, işe, çekinme... delirtmeyin izleyiciyi yahu!)

    o outro lado da rua: hazır karşıdaki pencereden söz etmişken, daireye bir göz atalım. aslında sırtlamak biz saymaya başlamadan önceki cümleye bu sevim abidesi yüzünden eklenmiş olabilir. bir fernanda montenegro var. o da kolera. yaşlı anneyi oynuyo. aslında iyi oynamış, ama bir sırtlanış değil bir sırıtış var. sı'sı ortak.

    mar adentro: bardem harika, ona bu filmde bile laf demek istemiyoruz ama bir içteki denize göze atılmalı...

    mulholland dr: laura harring bacımızın kilo aldığını gördük bu filmde fakat rolü biraz tali idi. hatali mi idi? bilemiyorum bir sırıtkan!

    neyse sözlük, pazar ve kahvaltıyı uzatmak lazım entryi uzatmak yerine... olması lazımken olmamış bu! un var şeker var yağ var, helva yok valla...
25 entry daha
hesabın var mı? giriş yap