4 entry daha
  • biraz ütopik bir konu ama bu, sanıldığı kadar basit ve kolay olan bir durum değil bence.

    örneğin; messinin yerinde ve onun sahip olduğu üne paraya ilgiye ve imkana sahip olduğunuzu düşünün. farkedeceksiniz ki orada, kendi varlığınızla, kişiliğiniz, doğrularınız, inancınız, tanıdıklarınız, kendi tipiniz kısacası kendi hayatınızla olmak isteyeceksiniz.

    ama garip bir şekilde messinin bizzat kendisi olduğunu düşündüğünüzde bu durum size aynı şekilde hoş gelmeyecektir. hatta bir anda messi size herşeyiyle itici gelecektir. zengin yada fakir olmanız bu durumun iticiliğini yada size verdiği o kötü hissiyatı değiştirmeyecektir. zira insan kendini bir başkasının yerine koyduğunda oraya kendi olduğu haliyle gitmek ister.

    yaratıcı her insanın kaderini kendine has kılmıştır. ve kimse bir başkasıyla kendisini tamamen yer değiştirmek istemez. hayatlarını değişebilir insanlar ama ruhlarını değiştirmek istemezler. kendisi ne kadar fakir de olsa başkasının imkanlarına sahip olmak istediğinde o kişi olarak değil kendisi olarak ister. bu biraz derin ve kimine göre gereksiz yada sıradan olabilir ama insanın yaratılışı ve ontolojisiyle ilgili daha derin sorular doğuyor benim zihnimde.

    edit: bundan kıt idrakimle çıkardığım husus şimdilik şu ki; nefisler kendilerine takdir edilenden asla memnun olmaz ama ruhlar içinde bulundukları her halden razı oluyorlar ve başka bir ruh ile değişmek istemiyorlar.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap