9 entry daha
  • ariadne'yi niye terk ettiği belli olmayan kahraman. sen bir sabah kızı plajda öylece bırakıp git.
    her bokun bir hikâyesi bulunan mitolojide, bu terk edişin bir nedeni olmaması da cabası. tüm olguları ve hisleri hikâyeleştiren bu atalarımız, demek ki sebepsiz görünen terk edişleri de böylece anlatmak istemişler.

    edit: tabi ya! ariadne gerçekten de aşık oldu theseus'a. o yüzden de kurtardı elbette onu labirentten. ne kadar da sevinmişti hatta, gözleri parlıyordu theseus'a bakarken. theseus hiç beklemiyordu, onu bu içinden çıkılması imkansız gibi duran durumdan kurtaracak bir kadını. birlikte şarap içtiler o gece denize karşı. theseus hayatında başka bir anda olmak istemediğini düşündü o anda, ya da bir başka yerde. ölmek gibiydi. o anda kalmak istedi ve söyledi tüm bunları. ama ariadne'yi korkuttu söyledikleri, herşeyin böyle güçlü olması, theseus'un böylesine teslim olması bir çırpıda.
    - emin değilim theseus, dedi. belki de zamana ihtiyacım var. belki senin de zamana ihtiyacın vardır.
    - sanmıyorum, hatta hayır, hiç yok. herşey tam zamanındaydı, dedi theseus, içtenliğini örtecek bir yalan aramaksızın, çoktan giyinmiş biri karşısındaki çıplaklığına rağmen.
    - çok üzgünüm böyle olduğu için. herşey öyle güzeldi ki...
    ariadne de içtendi aslında. belki fazla kibardı, belki yeteri kadar dürüst değildi, ama gerçekten istediğini söylemiyor da değildi bir yandan.
    theseus söyleyecek birşey bulamadı:
    - bunu konuşmayalım o zaman şimdi. ne harika bir gece baksana!
    sabah olduğunda, daha ariadne uyanmadan, theseus yelken açtı. kıyıda uyuyan ariadne'ye baktı gözden kaybolana dek. öyle kederliydi ki yelkenleri değiştirmeyi bile unuttu. zaten ölmediğinden o kadar da emin değildi. evet böyle olmuştu.
18 entry daha
hesabın var mı? giriş yap