670 entry daha
  • yillar once karadeniz'in kucuk bir ilcesinden memleketim olan nevsehir'e dogru aracimla yolculuga baslarim. hava buz gibi eksi bes vardir.

    yolda giderken bir anda bacaklarim uyusmaya baslar. gece 11 gibi, susehri yada zara'da kendimi bir hastaneye atarim.

    bacaklarim uyustugu icin arac surebilmem mumkun degildir. yalniz zorda olsa yurumede problem yasamam.

    acildeki doktor kas gevsetici igne ve krem yazar. ertesi gun poliklinige gelip randevu almami soyler.

    durumumu anlatinca da acilde bir yatak ayarlar bana. zaten alti yatagi bulunan acilde uc yatak doludur.

    aksi gibi birde gece trafik kazasi oldugu icin sedyelerde bile hastalar yatmaya baslar. hemsirenin ricasi ile tuvalete gittim bir an beni yataktan kaldirip sedyeye yatirmayi teklif ederler. rahat edemem.

    aracima gecerim. rahmetlik anneme goturdugum cift kisilik battaniyeme kendimi durum yaparak, iki bina arasina park ettigim aracta sabah etmeye calisirim.

    yalnizlik, aclik, yorgunluk bir aradadir.

    neyse uzatmayayim. sabah olur ve ellerim cebimde corba icecegim bir yer aramaya baslarim. bacaklarimin agrisi gecmistir ve artik aracimla yola devam edebilirim.

    bir evin onunden gecerken bir annenin oglunu dovdugunu gorurum.

    hic bir anne evladina oyle vurmamali!

    umursamadan yurumeye calissamda aklim cocukta kalir. arkamdan annesi olacak kadinin sozlerini duyarim "yarin babana soyleyecegim seni yetistirme yurduna yatiracak!"

    arkami donerim. soguk havada kazaginin koluna gozundeki yaslari silen cocukla goz goze gelirim. cocuk kafasini cevirir.

    bir an once oradan uzaklasmak isterim.

    sonradan yalniz kalmak hastalanmak falan mesele degilde, hayata yalniz baslamak buyuk problem.
565 entry daha
hesabın var mı? giriş yap