14 entry daha
  • sıradan olmayan bir suikastçi filmine pek de rastlayamadığımız sinema tarihinde, seyre değer bir film bangkok dangerous. özellikle bangkok'un kirli ve karanlık atmosferini ışığı iyi kullanarak yakalayan film, nicolas cage'in iyi oyunuyla diğer kiralık katil filmlerinden ayrı bir yere konulmayı hakediyor. bir hırsız filminde nasıl ki esas adam çetesini toplarken yönetmen, çetedeki kişilerin maharetlerini kısa, sıradan ve etkili sahnelerle sunuyorsa, bu film de doğal olarak suikastçi filmlerine özgü sıradan sahnelere sahip. fakat önemli olan bu sahnelerin nasıl olduğudur ki bangkok dangerous, eleştirildiği kadar da kötü bir film değil. filmin en mühim eksiği ise zamanı kısıtlı kullanması. filmdeki geçişler çok hızlı; bu hızlı geçişler sahneler arasında kopukluk yaratıyor. prag'dan bangkok'a geçiş, bangkok'ta joe'nun normal şartlarda öldürmesi gerektiği kong'u, ani bir şekilde eğitme kararı alması, fon'a hemen aşık olması gibi olaylar daha yavaş süreçte gerçekleşmeliydi. bu hızlı geçişler, filmin sürükleyiciliğinin azalmasını sağlıyor. daha önce insanlarla sıcak ilişkiye girmeyen joe'nun, bangkok'ta diğer yerlere oranla birkaç kişi ile daha içli dışlı olması, onun iletişime aç biri olduğunu gösteriyor. bu nedenle pang biraderler, bu sürecin daha hızlı olması gerektiğini uygun görmüş olabillirler.
    bu eksikliklerin dışında, keyifli bir seyir sunan bangkok dangerous için, cage'in the weather man'den sonraki filmleri içinde, en iyi performansı gösterdiği filmi diyebiliriz.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap