12 entry daha
  • konu olarak popüler olana pek itibar etmeyen, kanımca önemli bir film. 90'ların başındaki üniversite muhalefetinden kesitler içermesi ve kürt gençliği ile pkk'yi merkezine alması, daha önce yapılmamış olması bakımından önemli bir boşluğu doldurmakta.
    kazım öz'ün politik üniversite gençliğini yakından tanıdığı çok açık. bu, karakterlerin aralarındaki diyaloglarda ve özellikle devrim stratejilerine yönelik tartışmalarda açığa çıkıyor. üniversitelerde sol çevreyi az çok tanıyan biri filmdeki diyalogların çoğuna kendi yaşamında şahit olmuştur (yök boykotunun ardından yapılan siyasetler toplantısındaki tartışma örneğin. kimse birbirini dinlemiyor aslında, herkes kendi fikrini kabul ettirme derdinde orada). filmin propagandatif olduğunu söylemek haksız bir eleştiri olacaktır. elbette olayların bir tarafın gözünden gösterilmesiyle film safını belli ediyor, ama asla kaba bir "t.c. devleti kötüdür" argümanı yok filmde. gerçek olayların filme katılması (musa anter cinayeti) filmi daha da inandırıcı kılmış. gözaltı sahnelerinde polisler çok da kötü davranmıyor gençlere, ki demirel'in "camdan karakollar" sözünü verdiği işkencenin dorukta olduğu yıllardan bahsediyoruz, bence polis karakterler çok daha acımasız bir şekilde çizilebilirdi. '93 konseptinin başlaması ve buna mukabil birçok kürt üniversite öğrencisinin dağa çıkmasıyla film sona eriyor. bu bakımdan yılmaz güney'in yol filmiyle bir benzerlik kurulabilir. sonuç olarak, yakın tarihle ilgilenenler için mutlaka görülmesi gereken bir film. süre biraz uzun olsa da, gerçekten hiç sıkmıyor.
64 entry daha
hesabın var mı? giriş yap