586 entry daha
  • en son ihl sözlük örneğinde de görüleceği üzere islami kesimin benimseme hareketleri ufak ufak hız kazanıyor ve genellikle aynı argüman dillendiriliyor. o da evrimin ateizmle özdeş sayılamayacağı, islamla çelişmediği iddiası. bunun tersini savunuyor olsam da karşıt fikrimi dile dökmeyeceğim. varsın olsun çelişmiyor desinler, yeter ki şu teori önündeki engeller kalksın ve nasıl kabulleniyorlarsa kabullensinler.

    yalnız yine de altetmeleri gereken çok önemli sorunlar var. zaten o sorunlar yüzünden de gelenekçi islamcıların teoriyi kabullenmekte zorlandıklarını görebiliyoruz. tümden inkarcılar dışında bi de kısmen inkarcılar var. mesela evrimin olduğunu kabullenip insansıların varlığına karşı çıkanlar var. çünkü dünyanın yuvarlaklığını, yerin ve göğün yedişer katıyla tüm evreni oluşturmadığını, evrenin yedi günde yaratılmamış olduğunu vs, bunlarla çelişen bütün dini argümanları “mecaz” diyerek kabullenebilmişlerdi, ama dindar, adem’le havva’ya nasıl mecaz diyebilir ki. adem bi peygamber, ve onun varlığına mecaz demek bi sürü ayeti inkar etmek olur.

    o yüzden insansıları kabul etmeleri, insanın da evrilerek bu insansılardan oluşmuş olduğunu benimsemeleri çok zor (bana göre imkansız ama beş yüz sene önce sorsalardı dindarların dünyanın yuvarlaklığını da kabul etmelerine imkansız derdim, dindarın işine akıl sır ermiyor ne de olsa). geçen bana gelen bi mesajda “adem zaten aslında insan demek” gibisinden bi cümle vardı ama zannederim çok ufak bi istisnayı oluşturuyordu bu örnek.

    gerçi evrime karşı benimseyici yaklaşan islamcılarda son derece rahatsız edici yeni bi tavır daha var ondan bahsetmek zorunlu. sanki bunca sene müslüman dünyası evrim teorisini ve evrimcileri hiç reddetmemiş, sahip oldukları bütün güçle yeri geldi mi hakarete varan, sansüre varan, iftiraya ve yalana varan şekilde saldırmamış gibi bütün suçu hıristiyanlığa yükleyip aradan sıyrılmaya çalışmaları açıkçası midemi bulandırıyor. 1976 yılına kadar suudi arabistan’ın dünyanın yuvarlak olduğunu bile kabullenmemiş olduğunu insanlardan gizleyip sanki dünyanın yuvarlaklığına sadece engizisyon karşı çıkmış gibi yapmalarının bi örneğini de evrim konusunda görüyoruz. kimisi darwin’in evrim fikrini müslümanlardan aşırdığını, hatta kimileri de pozitivist dogmacı bilimadamları olmasa evrimi kendilerinin daha iyi anlatacaklarını söyleme küstahlığına bile vardırdılar. ellerinden gelen bütün güçle saldırdıkları fikirleri yenemeyeceklerini anlayınca bu çamura yatma tavırlarını eleştirmek için sözlerim yetersiz kalıyor.

    miskeveyh örneği veriliyor hep. oysa miskeveyh bi filozof, bilimadamı değil. kaldı ki miskeveyh’in söyledikleriyle evrimi bağdaştırmaları evrim hakkında bi şey bilmediklerini de gösteriyor. çünkü evrim hakkında bildikleri tek şey bi canlının başka bi canlıya dönüşmesi.. başka bi şey değil. darwin sadece bunu demiş olsaydı esamesi bile okunmazdı bugün.. ve evrim teorisi diye bi şey olmazdı. çünkü darwin’in buluşu bi canlının başka bi canlıya dönüştüğünü söylemek değildi.. bu değişimin nasıl olduğunu açıklamaktı. yani doğal seçilimi ortaya attı darwin. doğal seçilim demiyorsanız evrim konusunda hiç bi şey demiyorsunuz demektir.

    bu dediklerim miskeveyh için bi eleştiri değil. eminim kültürlü birikimli bi filozoftur. ama bugün nasıl kimya bölümlerinde demokritos okutulmuyorsa (çünkü o da evrenin atomlardan oluştuğunu söylerken felsefe yapıyordu, bilim değil) evrim konusunda da kaynak miskeveyh değildir. hatta belki miskeveyh bugün yaşasa ve ona söylediklerinin evrimle bağdaştırıldığını söylesek belki asıl o zaman kendisine hakaret ettiğimizi düşünecek. çünkü sözleri rahatlıkla felsefi olarak canlıların en şereflisinin insan olduğunu söylemenin başka bi yolu da sayılabilir. ne dediklerinde bi evrimleşme lafı var, ne de doğal seçilim. islamcıların “bu zaten kur’an’da yazıyor” reflekslerinin eserinden başka bi şey değil miskeveyh’i darwin’in önüne koyma çabaları.

    evrim islam’la değil, hıristiyanlıkla çelişir diyorlar. ya bunu sadece dindarlara söyleseler, sadece onları ikna etme çabalarının bi eseri olsa bi sorun yapmayacağım. ama bu lafların arasına bilimadamlarını yobazlıkla, dogmacılıkla suçlayan ifadeler sıkıştırdılar mı afakanlar basıyor beni. o zaman madem bi çelişki yok, bi tane bile islam-evrim modeli getirmediniz ki diye bağırmak istiyorum. adem’le havva’yı açıklayın o zaman evrimle diyorum. bilimadamlarına yobaz diyenlerin yüzsüzlüğüne söyleyecek laf bulamıyorum..

    tamam sakinleşelim.. bu küstahlıklardan değil, sadece samimi şekilde evrimi benimsemeye hazır dindarlara geri dönelim.

    o zaman ilk aşama ne olacak peki.. dindarlar evrimi kabul edecek ama insanın evrimleşmemiş olduğunu mu söyleyecekler. o zaman bugünkü kavganın biraz farklı versiyonuna dönüşecek ilerideki kavga. bugünkü şiddetinde olur mu, yine evrimcileri susturmaya varırlar mı bilmiyorum ama en azından evrimin bi şekilde varlığını kabul etsinler ona da kabul diyorum şu an. insanın da evrimleştiği ve doğanın bi parçası olduğu, dinle evrimin uyumsuz olduğu iddialarını o güne kadar saklarız. bebek adımlarıyla ilerleyelim..

    not: evet bu entry’yi farklı zamanlarda farklı ruh hallerindeyken yazdım. elimden geldiğince kaynaştırmaya çalıştım paragrafları birbirine ama keskin geçişler varsa da affola. nasılsa yazdığım hiç bi şeyin tersini düşünmüyorum.
7420 entry daha
hesabın var mı? giriş yap