17 entry daha
  • inanmakta zorlanacağım türden olanları da vardır..

    sene 1954..

    trabzon-araklı'da bir kız bebek doğmuş.. bu sebepten eve sürekli gelen giden oluyor, malum hayırlı olsun durumları için.. bu gelenlerden biri de bu bebeğin babasının bir önceki tayin yeri olan of'tan tanıdıkları bir dost.. kadın geliyor ama yalnız değil.. yanında 14 yaşındaki erkek kardeşi de var.. oturma hadisesi başladıktan bir süre sonra bebek görevini icra etmeye yani ağlamaya başlıyor.. evdekiler de o delikanlıya "git getir bakalım bebeği" diyorlar.. o da denileni yapıyor, kucaklıyor bebeği beşiğinden, "agucuk gugucuk" yapıp, annesinin yanına getiriyor..

    sene 1975..

    hikayedeki delikanlı, istanbullara gidiyor, okuyup, avukat oluyor.. yıllar o'nu medeni halinde hiçbir değişiklik olmadan 35 yaşına kadar getiriyor.. of'a gidiyor bir gün, ailesini görmeye.. bekar olduğu için, ailesi sürekli birilerini bulma derdine düşüyor.. bunun üzerine ablası o'na eski bir komşunun genç ve güzel kızından bahsediyor (çirkin ve yaşlı olmaz hiç bunlar zaten).. neyse işte üfflüyor püfflüyor avukat bey ama sonunda razı oluyor kızı görmeye..

    gidip görüyorlar kızı.. avukat bey, konuşmalardan sonra anlıyor ki 21 yıl önce beşikte gördüğü kız bu.. nasıl olur diye düşünürken bir bakıyor ki aşık olmuş bile.. "hiç uzatmayalım, hemen olsun" diyor.. ama kız dişli.. "ben almam o'nu! hem yaşlı hem de çirkin" diyor.. hatta "ecevit'e benziyor o" diyor (harbiden benziyor ama).. sonra ikna oluyor kız, sevimli gelmeye başlıyor avukat bey gözüne..

    evleniyorlar.. kız hayatında ilk kez uçağa biniyor, filmlerde gördüğü istanbul'daki evlerine getiriyor o'nu avukat bey.. oradan da hemen izmir'e gidiyorlar balayı için.. kız rüyada sanki..

    sene 2004..

    türk filmi kıvamında başlayan hikayeleri, yine türk filmi kıvamında bitiyor.. avukat bey ölüyor..

    sene 2009..

    bunları yazan kız, soruyor beşik gülüne..

    - anne hiç pişman oldun mu babamla evlendiğine?
    - hiç olmadım hiç.. iyi ki de evlenmişim..

    bunun üzerine bunları yazan kızın aklına, onların bu tanışma hikayelerine atıfta bulundukları tatlı-sert atışmaları geliyor..

    anne : sübyancısın işte, bana göz dikmişsin daha beşikte!
    baba : peeh! seni alacağımı bilseydim daha oracıkta boğardım..
    anne : bok boğardın!
    baba : hahaha (kahkahalara boğulur ve bir sigara yakar)..
189 entry daha
hesabın var mı? giriş yap