5 entry daha
  • 1999, çocuk yaşı bırakın: çocuğum.

    hayatım kitapların arasında geçerken önüme gelen her albümü dinlemeyi kendime görev edinmek istiyorum. fakat ne mümkün? metal dinlesem "evlat bırak şu eksik müziği gel seninle muddy waters yolculuğuna çıkalım" diyen babam, modern klasikleri pek seven annem varken bu imkansız. gel gelelim dedemin plak arşivi derin, çoğu da eski ve tozlu plaklar.

    bir şubat sabahı plakların tozunu alırken cannonball and coltrane yazısı gözüme çarpıyor. kapakta sahiden de gülle topu ve buharlı tren lokomotifi sembolü var. kim olduklarını, müziğin türünü zerre fark etmeden; gramofon kullanmayı dahi bilmeden denemeye çalışıyorum plağı. başlangıçta iğne koymayı unuttuğumu fark edip tekrar deniyorum. iğneyi başa koymadığım için ortadan bir yerden başlıyor cannonball and coltrane.

    wabash'in bitişini yakalıyor, birkaç saniyelik derin sessizliğin ardından hayatımda duyduğum en güzel woodwind sesiyle irkiliyorum. hem alto*, hem tenor* aklıma girip beni benden alıyor. 11-12 kez dinledikten sonra plağı alıp evdeki pikapta denerken babama soruyorum: "bunun türü nedir?" yanıtı alınca şaşırmıyorum,

    o an farkındayım:

    caz hayatıma çoktan girmiş bile! o ılık şubat gününde buz gibi caz denizine daldım, bir daha çıkmazcasına. çıkamadım zaten. paul chambers'ın kontrbası tarafından esir alınmış, wynton kelly'nin tane tane çaldığı notalarla geceye selam ediyordum.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap