67 entry daha
  • evet, geldi aybaşından (15'i) sonraki ilk mübarek cumartesi çilingiri.

    her ay (ramazan hariç) maaştan sonraki ilk cumartesi birimizde toplaşıyoruz ailecek ve çilingir kuruyoruz. çoluk çombalak epey şenlikli oluyor. gerçi bazılarımızın (benim mesela) televizyonu ve fazla sandalyesi olmadığından çocuklar annelere bırakılıyor o akşam için. eğer çocuklar varsa, onlara ayrı menü yapılıyor, yoksa tüm menüler yetişkinler için. herkes bir meze yapıyor, birimiz de tatlıyı yapıyor. erkekleri almadığımız bir whatsapp grubu var, toplanmadan iki hafta öncesinden oradan geyiğe başlıyoruz kadınlar olarak. beyler girmeyi çok istedi gruba, lakin bize özel bir grup orası.

    gerçi benlik sorun yok, kocalarından ve sevgililerinden gizli geyik yapanlar istemiyor. bana kalsa ben cinsiyetten bağımsız herkesle geyik yaparım. ama çoğunluğa uyuyorum tabi.

    her zaman humusu bana yaptırırlar (ya da çerkez tavuğunu), bugün isyan ederek favayı ben aldım. dün akşamdan hazırladım, ertesi güne daha lezzetli oluyor. bir tek üzerine incecik kırmızı soğan ile dereotu kıyacağım, o kaldı. heyecanla akşamı bekliyorum. muhabbetlerimiz efsane oluyor çünkü. e kafamız da güzel oluyor, daha ne olsun. kafa güzelleşmeden çekilir mi bu ülke? çekilmez. güzelleşiyoruz biz de. şimdi oturmuş akşamı beklerken düşündüm de, bir tanım geldi aklıma.

    hani sevdiğinle sevişme çok önden başlar bazen; misal sabahtan. geç kalmışsındır. evden çıkmadan üzgün ve mahcupça akşam için vaatler verirsin. tüm gün de aklında kalır akşama olacak olan faaliyet. o saatten sonra klavyede bir tuşa basmak da, aylık rapor hazırlamak da, mesai bitip eve dönmek de, yemeği hazırlayıp (ya da hazırlanmışsa) oturup yemek de sadece bir önsevişmedir ya, çilingir sofrası kurmak da öyle. sade bir peynir ve bir duble rakı da koysan, hazırlığın sadece bunlar da olsa, demlenmeye o fikir aklına düştüğünde başlarsın.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap