sahte cennet

• genelde sevildiğinize ve sevdiğinize inandığınız anlarda, iki kişilik yaratıldığına inanılan düş..
  
  güzeldir, çok hem de. mesela, elma şekeri gibi güzel. hiç bitmemecesine elinizden bırakmak istemediğiniz o elma şekeriniz kadar; elbette. ama bir gün -hep gelmiştir ve gelecektir- düş kaybolur.
  
  hani o sizin sahtenizde, beyaz yumuşak bulutların üzerinde sarmaş dolaş uzanmışsınızdır sevdiğinizle. cennet bu ya, bir yandan elma şekerini çekiştiriyorsunuzdur birbirinizin dudaklarından, bir yandan karar veremiyorsunuzdur, elma şekeri mi güzel, sevdiğinizin dudakları mı. ve misal, elinizden ansızın o elma şekeri düşüverse? hani o yağmur sonrası kokusunu çok sevdiğinizden sırf, cennetinize kattığınız toprağa. düşmenin sesi nedir? tıp! işte o anda elma şekeri-(niz) tüm güzelliğiyle birlikte kaybolmaz mı. olur.
  
  artık kirlenen şeker mi cennet düşünün sahteliğini suratınıza çarpar, dağılan bulutunuz mu, bilemezsiniz. ama çarpar suratınıza sahtelik.. belki ellerini nereye koyacağını bilemeyip dudağını büzen sizsinizdir sahte olan. ne malum? belki de başka bir bulutta sizden uzaklaşan, aslında sizin bile; bulutta biriyle uzanmayı mı, onun yanında olmayı mı düşlediğinize karar veremediğiniz o sevgili! kimbilir..
  belki de hiç bi zaman hangisi olduğu bilinmeyecektir, ama dedim ya bi zaman, mutlaka gelen o zaman işte, hepiniz, sahte olursunuz cennet gibi. kaybolursunuz demiştin, bunun nesi sahte? welcome to the real world..