5 entry daha
  • koçum descartes,

    sayende var olduğumu* düşünüyorum ilk çağ zihniyetli odamda. düşünüyorum ve beni bu düşünceye nick altına entry girmekten pek haz etmeyen bir arkadaşım sevk etti.

    misal, 7 sene olmuş burada yazmaya başlayalı. nick altına entry de girmişiz. ayıp mı etmişiz bazılarına göre bilmiyorum ama bir şekilde yazmışız. kimi zaman paragraflar düzmüşüz sevdiklerimize, bazen ruhsuz nezaket servisleri atmışız filenin gerisine. top bir gitmiş, bir gelmiş iyi-kötü hatıralar arasında. girilmiş sonuçta bir sürü entry.

    acaba ilk entryyi girdiğimde, bu sitede* binlerce saat geçirip, bir sürü insan tanıyıp, yıllarca yazacağım aklıma gelir miydi? gelmezdi elbette; gelmedi de... belki 17 sene daha yazacağım. 24 sene sonra bir gün belki birimiz öldüğünde
    bakarken nicki* altındaki entrylere, hatıralarımı bir bir canlandırabileceğim tıpkı kitabın arasında bulunan, artık uzaktaki birisinden bulunan bir not ya da kurutulmuş bir çiçek gibi; ya da geçmişimi düşünürken, geçmişten satırlarımı bulacağım dünyanın neresinden tıklarsam tıklayayım dostların rumuzlarına. hatırlayacağım. bir şekilde tanıdığım, ortak bir şeyler yaşadığım insanları hatırlayacağım. iyisi ya da kötüsü... bazen tebessüm edeceğim acemice yazılmış satırlara, bazen şaşıracağım yıllar sonra yeniden anlamlandırdıklarıma. "böyle bir adam da vardı ulan" diyip neşelenecek, bazen kafamda parçalar birleştirip sinirleneceğim geçmişte olanlara... söz uçar, yazı kalır sonuçta. kötü bir şey değildir nick altına entry girmek.

    zamanla düşülen ufak notlardır bunlar işte. insana var olduğunu* ve zamanı hatırlatan kayıtlardır. okul yıllıklarındaki nükteler ne idiyseler bugün hayatımda, bütün ruhsuzluğu, bazen de anlamsızlıklarıyla hayatımın bu kısmının bir şekilde fotoğrafıdır onlar. ben en azından kendi adıma pek çok insan tanıdım buradan. bazılarının yüzünü bile görmedim ömrümde, geceler boyu dertleşsem de. bazıları hayatıma girdi, dostum oldu. bazılarıyla seviştim bile (ulan); flört ettim, asıldım, yazıldım ve hatta bazılarınızdan nefret ettim, tiksindim, kavga ettim, dövüştüm, küsüştüm! o insanlarla yaşadıklarımı yazdım buraya. 3. kişiler için değil, yarın tekrar yüz yüze geldiğimizde belki iki yabancı olacağımızı bildiğimden kazımak istedim olan biteni manasız olsa da buraya. bazen ifşa ettim, bazen zarf attım. ama sonuçta var olanları yazdım sadece. o entrylerde de vardım, bu entryde de varım. o zaman da düşünüyordum, bugün de düşünüyorum. ama o zamanki düşüncelerim başkaydı ama bugünküler çok farklı belki...

    aynı adamdaki farklılıkların sismograf dökümünü tutmak belki de nick altına entry girmek, düşüncelerimizi dikte etmek!
25 entry daha
hesabın var mı? giriş yap