8 entry daha
  • yeterli kütleye sahip (örneğin güneş'in %4-7'si) bir kahverengi cüce, ömrünün başlangıcında, yani henüz "sıkışma" aşamasında ciddi bir ışıma yayar. bu ışıma, kahverengi cüce'yi oluşturan maddenin kütleçekim etkisiyle büzüşmesi sonucu oluşur. büzüştükçe ısınır, ısındıkça ışıma yayar.

    böyle bir kahverengi cücenin ışıma süresi birkaç milyon yılı geçmez. çünkü içerdiği madde yeterince sıkışmış, fakat kütlesi yetersiz olduğu için sıkışma işlemi sona ermiştir. artık kahverengi cücemiz neredeyse 2000 dereceye ulaşan yüzey sıcaklığını yavaş yavaş kaybedip soğumaya ve görünür ışık dalga boyunda görünmez olmaya başlar.

    eğer ışıma yapmaya ve sıkışmaya devam eden kahverengi cüce, metal açısından (yani helyum karbon falan) zengin içeriğe ve yeterli kütleye (0.07 güneş kütlesi) sahipse, çekirdeğinde proton-proton tepkimesi başlatabilir. bunun sonucu, yüzey sıcaklığı 2500 santigrat derece civarında olan bir kırmızı cüce yıldıza dönüşerek yüzmilyarlarca yıl parlamaya devam eder. fakat çoğu kahverengi cüce için bu bir hayalden öteye gidemez. çünkü bunu başarabilenlerin büyük bir kısmında yetersiz kütleçekim nedeniyle çekirdek reaksiyonu sona erer ve taze yıldızımız yeniden soğumaya başlar.

    güneş sisteminin ilk aşamalarında yaklaşık 0.006 güneş kütlesine sahip olan jüpiter tıpkı bir yıldız gibi ışıldıyordu. bu ışıldamanın sebebi elbette kütleçekim büzülmesi idi ve zamanla bu sona erdi. bugün jüpiter hala bir miktar enerji yaymakta. bu enerji, her yıl çekirdeğindeki 2-3 cm'lik sıkışmadan kaynaklanıyor. birkaçyüz milyon yıl sonra bu sıkışma da sona erince jüpiter'in kızılötesi ışınım yoluyla ısı yayması da sona erecek.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap