40 entry daha
  • benim için çok olağan bir durum. hayatı boyunca mutlu olamayan bir insanın mecburen yapmak zorunda olduğu bir davranış biçimi hatta bir hayat felsefesi. düşünün bir kendinizi hiç tam olarak mutlu hissedemiyorsunuz. anlık mutluluklar bittiğinde yastığa kafanızı koyduğunuzda kendi iç dünyanızla hesaplaşmanız, mutsuzluğun sebeplerini aramanız hiç bitmiyor. ama hiç bir sebep bulamıyorsunuz. daima neden böyle yaptım neden böyleyim gibi kendinizi sorgulamanız hiç bitmiyor ama sonuç sıfır.

    bu noktadan sonra mutlu olma rolü başlıyor. mutlu olmasınızda çevrenizdeki insanları mutlu görmekten onların mutluluklarını paylaşmaktan zevk alıyorsunuz. ancak bir noktadan sonra buda insana ayrı bir mutsuzluk veriyor. onlar gülerken siz mutlu görünsenizde içiniz kan ağlıyor.

    mutlu rolü yapmak hayatta ki en zor şeylerden biri bence. olmadık yerlerde sizi ele verebiliyor. bir arkadaşınızın doğum gününde club müzik çalarken tuvalette kendinizi ağlarken bulabiliyorsunuz.

    zor be çok zor.
80 entry daha
hesabın var mı? giriş yap