17 entry daha
  • her izleyişimde değişik şeyler hissettiğim ve fark ettiğim film. sinema dedikleri şey bu olsa gerek.

    --- spoiler ---

    bedii abi, arabasıyla malum iş için uygun birini ararken, tabiri caizse amele pazarından geçiyor. merakla arabanın başına üşüşen işsizler, kahramanımıza adama ihtiyacı olup olmadığını soruyorlar. olumsuz yanıt alınca işsizlerden biri ''adama ihtiyacın olursa biz hep burdayız'' diyor...

    kahramanımız, uzun uzun kesip az kalsın dayak yemek üzere olduğu adamı daha sonra sevdiceği ile beraber görüyor. hatta o sevdicek bedii bey'e fotoğraflarını çekmesi için fotoğraf makinasını veriyor. o taş fırın erkeği, sevgilisinin elin adamıyla o kadar yakınlaşmasına aldırış etmiyor iran gibi bir toplumda...

    bedii bey intihar edeceği gün sanki 2 gün sonra geri gelecekmiş gibi evini düzeltiyor. elektrik şalterini kapattı sanıyorum evden ayrılırken. ayrıca üşütmemek için sıkı sıkı giyinmesi de örnek bir davranış idi. üşütmemeliyiz, sonra hasta oluruz...

    üstüne birkaç kürek toprak atmasını istediği kişilere taahhüt ettiği para -sözde- arabasının torpido gözünde olacaktı; ama malum yere taksiyle gidiyor. taksicinin ''ohoo abim sen naabtın? bu saatte, bu dağ başında ne işin var ?'' demesini bekliyor gibi bir hali var...

    --- spoiler ---
161 entry daha
hesabın var mı? giriş yap