5 entry daha
  • kapanmakta olan bir sınıf kapısından size son kez çekinceyle, yalvarışla, endişeyle ve korku dolu gözlerle bakan, altı yaş yiğitliğine zeval getirmemek için zoraki yarım yamalak bir gülümsemeyle size "götür beni burdan" diye adeta bakışlarıyla yalvaran çocuktur, çocuğumdur.

    okula başladı erenişko. ilkokul bir, mini mini birler kadrosundan. anaokulunun oyuncakla kaplı, minyatür ebatta tefrişli sınıfından çok farklıydı emir beyazıt ilköğretim okulu'nun 1-b sınıfı. ilk sınıfa girdiğimde beni ilkokul günlerime götüren o koku sabitti; sıraların, duvardaki panoların, havasızlığın ve "okul" kavramının kokusu. o kokuyla sarılıp sarmalanacağı, daralacağı, bunalacağı yılların startını verdik dün. en az 16-17 yıl sürecek bir ebatandırma, şekillendirme, benzetme çarkına soktuk istemeden. yeni şeyler öğrenmeye, araştırmaya, bilmeye aç bir beyni, eğitim sistemine "al kardeşim, terbiye et, sürüye kat, önüne set çek" diye teslim ettik.

    "neden ettin, bu denli yakınıyorsan?" diyenlere "başka alternatifimiz var mıydı?" diye cevap vererek.

    eğitim sisteminden alabileceği faydanın en fazlasını alır diye umut ediyoruz.

    iki kere ikiyi en iyi oğlum bilsin, oğlum en önce öğrensin diye değil "iki kere iki neden dört, beş etse ne olurdu?" diye sorabilsin diye umut ediyoruz.

    okumayı sevsin, bilgi sahibi olmanın güzelliğini keşfetsin, mutlu bir birey olmak için nasıl bir donanıma ihtiyacı varsa alsın diye umut ediyoruz.

    sonunda çöpçü olacaksa, süpürdüğü sokağın en temizi olması için çalışma fikrine, düşüncesine erebilsin diye umut ediyoruz.

    dünyaya en geniş açıdan bakmayı öğrensin, hayallerine gem vurmasın, normal/anormal kavramının bakış açısına göre nasıl değişebileceğini görsün diye umut ediyoruz.

    biz umut ediyoruz, o endişeli. yepyeni bir dünyaya adım atan küçük çocuğum, eğer ben gerekli mesaiyi verebilirsem, eğer ben ona doğru şekilde yol gösterebilir ve destekleyebilirsem ve eğer tüm bunlara param yeterse (eğitim eşitliği, bedava kitap vs, güldürmeyin kimseyi, komik bunlar) umut ettiğim gibi bir birey olacak, olacak mı? dilerim.

    ama o kapanan kapının ardından "götür beni buradan" dercesine bakan güzel gözlerini ve sıradaki "küçük adam" duruşunu hiç unutmayacağım. ilkokul bir erenişko, bundan otuz sene sonra, bugüne dair ne hatırlayacak bilmiyorum, ben aradan kaç yıl geçerse geçsin içimdeki burukluğu hatırlayacağım.

    oğlum okula başladı, umduğumdan daha üzgünüm.
161 entry daha
hesabın var mı? giriş yap