1 entry daha
  • çağdaş yunan müziğinde bambaşka bir çizgiye sahip bir müzik adamı, besteleriyle ve müziksel evreniyle tanıştığım için kendimi gerçekten şanslı saydığım isimlerden. besteleri birçok ünlü solist tarafından** harikulade bir biçimde yorumlanmakta. kendisi geçince mikrofona, işte o zaman bir masalı dinlemeye başlıyor insan. en hareketli şarkısında, söylenegeldiği gibi, incecik bir hüzün olur hep ki hayata bağlar şarkılarının bir ucunu. içini yakar dinleyenin, masallara sevdalanmanın ucunun bucağının olmadığını anlayıverir ya, yine de bu sonsuzluğa kapılıp gitmededir hayatın asıl anlamı. onun şarkıları insanı kendi sahnesine çıkarır. fon müziğine uygun adımlarda güzel bir dansa başlar insan kendi içerisinde. bu bazen bir tango olur, bazen bir sirtaki, bazen de zeybekiko. ya da insan bir ucundan diğer ucuna salınarak yürür bu sahnenin. hikayeyi anlatan onun sesidir. bir ucu hüznün tam kalbine bağlıdır, bir ucu da uçuşur rengarenk bir uçurtmanın kuyruğu misali. kâh yumuşacık bir yastıkta, lacivert yorgan altında rüyalara daldırır, kâh bir buluttan diğerine hoplaya zıplaya gezdirir ruhu. bir duygu deryasıdır onun müziği, insanın hayatının yanısıra sığınıp soluk alabileceği bir köşedir, hissettiklerini kaygısızca ortaya döküp onlarla çocukça oynarken, onlardan kendine bilgece pay çıkarmak hiç bu kadar masumca olmamıştır çünkü.*
100 entry daha
hesabın var mı? giriş yap