9 entry daha
  • kendisi için bugüne kadar hiç yapmadığım bir şey yapacağım sözlük yazarı.

    prensip olarak kimsenin mahlası altına olumsuz bir şeyler yazmıyorum. yapanlara sözüm yok, bu sadece beni bağlayan şahsi bir karar.
    ritsos'un bana yaptığına benzer bir şekilde ona "katil sevici", "türkçeye aşina olmayan yazar", "ciddiye alınmaması gereken adam", "iki boyutlu" falan gibi şeyler demeyeceğim. amacım kırmadan dökmeden derdimi anlatmak ve bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek.

    ritsos beni "katl eylemini seven" anlamında "katil sevici" olarak görebilir, kişisel yorumudur, saygı duyarım. abdullah öcalan ve pkk ile kişisel meselelerim var, pkk terörüne yakınlarını kaybetmiş, asteğmenliği döneminde ise askerini şehit vermiş bir kişiyim. başıma bir iş gelmeyecekse apo'yu sevmiyorum yani.

    bununla birlikte, türkçeye aşinalığım ve hakimiyetim konusunda tevazu göstermem mümkün değil. dilimi iyi konuştuğuma ve yazı dilinde etkili bir biçimde kullanabildiğime inanıyorum.

    "ciddiye alınmaması gereken bir adam" isem neden ritsos tarafından mahlas altıma 24 saat içinde 5 tane entari döşenildiğini ise yorum yapmadan okuyucuya bırakıyorum. yalnız şunu belirteyim, ben ritsos ve onun düşüncesindeki insanları son derece ciddiye alıyorum. benim gibi düşünen insanlardan öğrenebileceğim çok şey olduğu gibi, benden farklı düşünen insanlardan da öğrenebileceğim çok farklı şey var.

    iki boyutluluk kısmına gelirsek, buna da şahsen diyebileceğim bir şey yok. arzu eden geçmişimi deşer, hangi konularda bilgi sahibi olan ve yazan, hangi konulara ilgi duyan biri olduğumu kolaylıkla gözlemleyebilir.

    peki sadede gelirsek mahlas altına entari girmeme prensibimi neden çiğniyorum?
    çünkü kendi durumumda olanları lince çağırdığım yönünde bir itham var.

    ben abdullah öcalan'ın tahliye edilmesi başlığına şöyle bir entry yazdım:

    --- spoiler ---

    "...bunun gerçekleştiği gün imralı'dan gelecek geminin yanaşacağı iskelede olacağım.
    kendisiyle bire bir hesabı olan yüzbinlerle birlikte.
    onu karşılamak üzere, "abdullah öcalan memlekete hoşgeldin" deme niyetiyle.
    elimde 9mm çapında sapları olan karanfillerle birlikte."

    --- spoiler ---

    ritsos'un haklı olduğu bir nokta var. ben burada abdullah öcalan'a karşı duyduğum kişisel hıncı "9mm çapında sapları olan karanfillerle" ifade ediyorum. ve doğal olarak da bu akla şiddeti getiriyor. abdullah öcalan tahliye olursa kendisine uygulanabilecek herhangi bir türde şiddeti tasvip edip etmediğimi tahmin etmek çok zor değil. ancak ben hiçbir aşamada kendim gibi olanları lince davet etmiyorum. abdullah öcalan günün birinde tahliye olursa hiçbir şehit yakını onu cezalandırmaya akıncıbeyi'nin çağrısıyla kalkmayacak. bu zaten beklenen bir şey olacak.

    abdullah öcalan, şu anda kağıt üzerinde ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış bir mahkum. ancak, bu durum kendisinin örgütünü şam'da iken yönettiği kadar rahat bir biçimde yönettiği, pkk'nın ve dtp'nin onun emirlerine göre hareket ettiği gerçeğini değiştirmiyor. abdullah öcalan, hakettiği ve çarptırıldığı cezayı pkk terörüne yakınını kaybetmiş insanları tatmin edecek biçimde çekiyor olsa, yani adalet duygusu tatmin ediliyor olsa kimse tutup da kendisi için bir şey demezdi. benim tepkim bu adaletsizliğe yöneliktir. adalet duygusunun tatmin edilemediği noktada verdiğim tepkinin doğal olduğunu düşünüyorum. yanlıştır veya doğrudur demiyorum. sadece doğaldır diyorum.

    pkk ve dtp tarafından kürtler eşit değil diye ayaklandırılan ve sağa sola molotof atarak, insan yakarak, bomba koyarak, dağa çıkarak, asker öldürerek can yakanlar da benzer bir adli tatminsizlik duygusuyla hareket ediyor. benim doğrularıma göre yaptıkları yanlış bile olsa kendi düşünce yapıları içinde tutarlı. ben abdullah öcalan'a adalet uygulanmasını istemekte ne kadar tutarlı isem o kadar tutarlı.
149 entry daha
hesabın var mı? giriş yap