57 entry daha
  • fallout ortamını bir sinema filmine uyarlaması dışında herhangi bir çekiciliği olmayan bir film. gary oldman'ın oyunculuğu bile yetmiyor daha ne diyeyim. denzel washington en az oscar aldığı training day'deki kadar kötü. yan karakterlerin hepsi iğreti duruyor. fakat dahası da var...

    dahası şu: distopik filmlerin izlediği iki yol var amerikan sinemasında. birinci yol kolay olanı seçmek. distopya ortamını yalnızca fon olarak kullan, bol aksiyon koy, görsel ve işitsel efektleri abartarak gişeye oyna. i am legend bu yaklaşımın ürünü örneğin. sinema tarihine geçmezsiniz ama para kazanırsınız.

    zor olan ikinci tercih ise atmosferi gerçekçi kılmak ve hikayeye bağlı kalmaktan geçiyor. bunu başardığınızda film boyunca o karabasanı izleyici de yaşıyor. dark city, blade runner ve son gözdem the road ilk aklıma gelenler.

    the book of eli ise arada kalmışlardan. bir yandan atmosferi gerçekçi kılmak için çok çaba gösterilmiş, diğer yandan aksiyon sahneleri ile gişeye göz kırpılmış. ne var ki film bu haliyle ne isa'ya ne musa'ya yaranabilmiş. aksiyon severler için fazla durağan, distopya sevenler için yetersiz kalmış.

    incil üzerinden hristiyanlık propogandası eleştirisi ilk bakışta haksızlık gibi görünüyor. fakat kitap vurgusu fahrenheit 451'deki gibi merkezde olmadığı için ister istemez bu eleştiriler haklılık kazanıyor. hikayede gary oldman'ın kitap üzerinden egemenliğini pekiştirme ve geliştirme düşüncesi çok verimli bir alan oysa. maalesef yeterince odaklanılmadığı için bu nokta atıl kalıyor.

    güzel olma potansiyeli taşıyan bir hikayenin heba edildiği örneklerden biri olarak hatırlanacak bir film.
122 entry daha
hesabın var mı? giriş yap