14 entry daha
  • hayatın boktanlığına karşı sığınacak bazı limanlarımız vardır. hayatı yaşarken bir fırtına patlarsa ya yolumuza devam eder, ben bu fırtınayı aşarım ve varmak istediğim noktaya varırım deriz ya da bu limanlardan birine demirleyip fırtınanın geçmesini bekleyebiliriz. hayat harbiden kötü gidiyorsa limanlar en güvenli alternatiftir önümüzde. atabileceğimiz en sağlam demiri atarız oraya.

    her kaptananın kendi bildiği gizli ve dalga almayan limanları vardır. bu sevgilisi olabilir, iş yerinde başarı, derslerde başarı, ailesinin sevgisi, arkadaşlarının desteği, kitaplar, bir hobi,... olabilir. buraya demirler, avunmaya ve güç toplamaya çalışırız bir sonraki fırtınayla karşılaşmak için.

    ama zaman ilerledikçe yıpratır herşey insanı. nasıl hızlı yaşlanırsa balıkçılar denizin gücü ve saldırganlığı karşısında, biz de yoruluruz ve yıpranırız. gemimiz ufak dalgalarla bile, bataçıka ilerler en sakin esintilerde bile. işin kötüsü limanlarımız, güvenli ve sıcak sığınaklarımız da yok olmuştur, sürekli kıyılarını yalayan dalgalarla.

    hayat işte o zaman dev sıçmaya başlar! ne eskisi gibi güçlüyüzdür dalgalara karşı ne de kaçabilecek bir yerimiz vardır artık! kocaman bir okyanusun ortasında eski ve ufak teknemizde boğulmayı bekleriz çaresizce. belki bilebilsek ulaşabileceğimiz bir liman olduğunu, millerce ötede de olsa, dişimizi sıkar, oraya ulaşmaya çalışırdık ama yoksa yıkılıp gitmişse tüm limanlarımız dalgaların hiddetiyle, neye yarar beş dakika daha mücadele etmek dalgalarla ve geciktirmeye çalışmak kaçınılmaz sonu!

    bırakırız yelkenleri toplamayı ve bekleriz güverteye yükselmesini azgın suların. hayat ancak puslu da olsa görebiliyorsak anlamlı gidebileceğimiz limanı.

    (bkz: bu aksam olurum beni kimse tutamaz)
52 entry daha
hesabın var mı? giriş yap