2 entry daha
  • eğer bu film karakterlerini "sen olsan ne yapardın, doğru nedir, vicdan nerede devreye girer ya da girmeli" gibi bildik açmazlar üzerinden dilemmalara kapatsaydı yeterince yerelleşemeyecek ve sıradan bir film olacaktı; oysa bu film upuzun takip planları akabinde raporları gözümüze sokarak ve finalinde sözlük açtırtacak raddede (neredeyse) karikatürize ettiği kazuistik yaklaşımı muhteşem bir şekilde ortaya koymakla kalmıyor, aynı zamanda neden işi kitabına göre yapmak ve dahi (bkz: kitabına uydurmak) gibi tabirlerin bu demokrasiyi darbeleyen ülkelerde daha bilinir ve kullanılır olduğunu da sorgulatıyor. berisinde özellikle kuşaklar arası farkı ortaya koyarken, evde geçen tüm sahnelerin mizahi tarafı da dahil, anlattığı, değdirdiği metafor, simge, dil ve bilgisi gibi kavramlarla birlikte adeta bir kartelmişcesine takip edilen gayrı ciddi içici gençlerin durumunu o kadar güzel bir absürd düzleme indirgiyor ki hayran olmamak, şaşmamak elde değil. ve orada ben bunu yapmak istemiyorum diyen adam sözlüklerle bir şekilde ikna edilse bile o kitapların da değişeceği gün gelecek, ve belki buralara geldi bile. çünkü artık bazı şeylerin modası geçiyor, oy'unu daha iyi oynayan (ve kullanabilen) kazanmaya başlıyor; işte bu film o moda değişimini anlatıyor. o yüzden de süper (sıfat değil film).
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap