2 entry daha
  • okumayı, kitapları(nı) seven, hele ki bazılarını ekstra seven ve değer veren, kimini ise fellik fellik aradıktan sonra bulabilmiş olan bünyelerin sinirleri alt üst eden durumdur. hele siz emanetine, borcuna vb. sadık, bilinçli ve titiz bir insansanız.

    gerçi ben mesela buna önlem olarak orada burada çok "aah, şunu okuyorum bu sıralar" demem, desem bile o kitabın benim olduğunu çok anmam eğer karşımdakini yakından tanımıyor, kitap alış-verişinde tutumunu, okuma alışkanlıklarını, kitaplara okurken nasıl davrandığını bilmiyorsam. kimisi de kitabı geri getirir, ama kapağında çatlaklar, sayfalarında kat-kırışık izleri ve daha beteri lekeler ve çiziklerle. bu da en az geri getirmemek kadar kötüdür nezdimde.

    eğer kitap isteyenin kitabı geri getirmeme ve/veya hor kullanma ihtimali varsa ve onu bunu bilecek kadar iyi tanıyorsam, yüzüne de söylerim, "yok ben sana vermeyeyim kitabı, nolur nolmaz başına bir iş getirirsin" diye. daha önce emanet verdiğim harddisk'imi gerekenden 1 hafta 10 gün sonra getirip yüreğimi de eş zamanlı olarak ağzıma getirmiş birine aynen böyle söylemişliğim, tüm ısrarlarına karşın o harddisk'i ikinci kez vermemişliğim vardır.

    hayır demeyi öğrenmek lazım, gerçekten iyi bir şey bazen.
579 entry daha
hesabın var mı? giriş yap