9 entry daha
  • türkiyede piyasaya sürüldüğü ve okul çıkışı bostancı tren istasyonunun arkasındaki kasetçiden aldığım günü dün gibi hatırlıyorum. kasetçi arkadaş bi de posterini vermişti albümün; bi postere baktım bi de üstünde yazan u2 yazısına, halusilasyon görüyordum sandım, depeche mode kılıklı lavuklar vardı resimde. aslında başımıza gelecekleri o anda anlamalı ve geri bırakmalıydım o albümü; fakat zamanla kabullendik değişimi sevmeye çalışmayı bıraktıktan sonra zevk almaya başladığım bir albüm oldu. lakin eve gelip kasedi koyduğum ve zoo stationı dinlemeye başladığı anı ve başımdan aşağı dökülen soğuk suları hayatım boyunca unutamam. u2 tarihinin en sıkı parçalarından olan* acrobat love is blindness gibi eserleri içermesine rağmen uzun süre bütününü dinleme sabrını gösteremedim, belki biraz fazla radikal bir dinleyiciyim ama bu albümle başlayan zoo tv ve diğer abuk konser zırvalıkları da midemi bulandırmaya başlamıştı. 4 kişilik, sade, herşeyin müzik için yapıldığı rock konserleri dinlemek istiyoruz bizler, tiyatro ve bi ton şaklabanlıkları değil.
25 entry daha
hesabın var mı? giriş yap