59 entry daha
  • pek çok ülkede örnekleri bulunan bir gelenektir. osmanlı'daki örneklerine gelince, hakkında çok az şey bilmekteyiz. zira osmanlı devam ediyorken harem hakkında konuşmak ya da yazmak kelle korkusu nedeniyle mümkün olmadığından ancak osmanlının çöküşünden sonra haremden çıkan kadınlar tarafından yapılan açıklamalar bilinmektedir.

    bu açıklamalara göre harem öyle cennet filan değildir aslında. pek de fazla seks eylemi bulunmamaktadır. neden derseniz, cevabı hakkaniyet sorunudur. sultanın haremden bir kadınla beraber olması demek bu kadının belli bir onura kavuşması demek olmakla beraber aynı zamanda rütbesinin de yükselmesi demektir. rütbesi yükselen cariyeye bir takım ayrıcalıklar tanınması gerekir. kendisine oda tahsis edilir, emrine hizmetçi verilir, mücevher vs gibi hediyeler sunulur. bu da sultanın herkesle yatması gibi bir ihtimali imkansızlaştırır. pek çok sultanın en fazla 4-5 cariyeyle beraber olduğu, bazen bunun 12'ye kadar çıktığı bilinmektedir. ama haremdeki 700 kadını da sıradan geçirmiş bir sultan görülmemiştir.

    haremde sıkı bir hiyerarşi vardır. sultana en yakın kadın öncelikle annesi, valide sultandır. haremi o yönetir. sonra sultanın karıları gelir. bunlara tam olarak karı demek uygun olmaz aslında, çünkü sultan evlenmez. tarihte cariyesiyle evlenmiş sultan örneği azdır. bu anlamda kanuni bir istisnadır. sultanın genelde dört karısı olur. bunlardan birinci sıradakine haseki denir. diğerleri de ikinci, üçüncü, dördüncü şeklinde sıralanır. daha sonra ikballer vardır. ikballer sultana yakın dururlar. karılarıyla beraber en özel işlerini hallederler. çoğunlukla sultanın kapı nöbetini tutarlar, hasta olduğunda bakarlar vs. ikballerden sonra ise kalfalar gelir. kalfaların pek çok görevi vardır. haremdeki farklı işlerin sorumluluğunu alırlar. danstan ya da müzikten sorumlu olabilirler ya da çamaşır kalfası gibi ünvanlar alabilirler. kalfalardan sonra ise gözdeler vardır. sultan gözdelerle beraber olur ancak bu kadınların haseki ya da ikbal konumuna yükselmeyebilirler. sadece haremdeki hiç bir rütbesi olmayan kadınlardan daha fazla ayrıcalığa sahiptirler. çocukları olursa konumları yükselebilir.

    haremdeki cariyeler çok sıkı eğitimlerden geçerler. müzik, dans, okuma-yazma gibi konularda eğitim alırlar. aynı zamanda haremin bütün işlerini yaparlar. haremin temizliği, çamaşır yıkanması gibi işlerden sorumludurlar. ayrıca sultanı eğlendirirler ve valide sultana da hizmet ederler.

    haremin ilk zamanlarında avrupa ve balkanlardan pek çok ülkeden köle kızlar getirilmiştir. ancak 19 yydan itibaren haremdeki kızların çoğu kırımldır. bu dönemde rusya, kırımlı aileleri sürmeye başlamıştı ve istanbula gelen kırımlı aileler kızlarını yüksek ücretler karşılığında satıyorlardı. özellikle beyaz tenli ve renkli gözlü kızlar soylular arasında rağbet görüyordu. bu kızlar hareme gitmeden önce istanbulda saygın kadınlar tarafından yetiştiriliyorlardı. ancak mutlaka hareme gitmeleri gerekmiyordu. bir paşanın ya da prensesin yanına da verilebiliyorlardı.

    haremdeki kadınlar buradan mutsuzlarsa haremden çıkabiliyor, evlendiriliyorlardı. ancak harem içindeyken başka erkeklerle- harem ağaları hariç- görüşmelerine, beraber olmalarına izin verilmiyordu. yani hayatının sonuna kadar haremde kalan bir kadın, sultanın da gözdesi olmadıysa, hiç bir erkekle beraber olmadan ölebiliyordu.

    bu kadınların kaderi tamamen hareminde bulundukları sultanın kaderine bağlıydı. sultan vahşi bir şekilde tahttan indirilir ve öldürülürse çoğunlukla haremdeki kadınların da başına benzer şeyler geliyordu. sultan sessiz sakin ölür ve yerine kansız bir şekilde oğlu, kardeşi geçerse hareme dokunulmayabiliyordu ancak sultandan çocuğu olan kadınlar her zaman tehdit altındaydı. rekabeti engellemek adına oğulları öldürülüyordu. haremdeki müthiş kadın çekişmeleri de bu geleneğin başlamasından sonraya dayanmaktadır. özellikle kafes uygulamaları harem kadınları için işkenceye dönüşmüştür. efendileriyle beraber küçük ve rutubetli saraylara hapsedilen kadınlar hastalanıyor, yeterli bakımı alamıyor, efendileri ölene kadar haremde kalıp çürüyorlardı.

    kısacası harem yaşantısı sanıldığı gibi ne cennet ne cehennemdi. her ikisinden biraz vardı ve bunlardan ne kadar olacağı kimin hareminde olduğunuza bağlıydı.

    (bkz: the concubine the princess and the teacher)
175 entry daha
hesabın var mı? giriş yap