229 entry daha
  • az önce neymiş ne anlatıyormuş diye şöyle bir kaç dakikalığına kulak misafiri olduğum dizi. gerçekten bu diziyi izleyen insanların ya vakti çok bol, ya da akıllarından zorları var. veya bana şanssız bir kısmı denk geldi dizinin. hikaye örgüsüne en ufak katkısı olmayan diyaloglar ve bayıcı sahneler...

    --- spoiler ---
    -pardon hesabı alabilir miyiz?
    (hesap gelir)

    bu sahne böyle bitti. başka bir şey yok.

    nurgül yeşilçay arabadadır, telefonu çalar. blackberry ekranında bilinmeyen numara belirir. telefon bir kaç kez çalar. nurgül yeşilçay açmaz telefona mal mal bakar.

    şoför: -hanımım iyi misiniz?
    nurgül yeşilçay: evet, kapandı çekmiyor herhalde...

    adının savaş olduğunu öğrendiğim şahıs posbıyıklı bir herifle konuşmaktadır.

    savaş-gidip bir çiçekle konuşayım ben
    posbıyık-savaş bir şey söyliycem sana

    hiçbirşey söylemez, sahne değişir.

    ceyda hanım isimli birisi yavuz bey isimli birisini arar...yavuz telefon dibinde olmasına rağmen yavaş yavaş telefonu açar

    yavuz bey- ceyda hanım
    ceyda hanım- merhaba yavuz bey!
    yavuz bey- merhaba!

    bu sahne de böyle bitti.

    bar sahnesi.

    burada akılda kalıcı bir diyalog vardı:
    bora noyan - benim adım bora noyan güzelim orada koca bir musluk dururken bir bardak suyla mı yetinicem?

    mutfak sahnesine geçeriz. döne isimli bir kadınla başka bir kadın mutfakta yemek pişirmektedirler.

    diğer kadın: döne bak bakalım sosun acısı iyi mi?
    döne(sosun tadına bakarak): az daha koysan tam olacak
    adının nazan olduğunu öğrendiğim kadın: kolay gelsin
    döne: sağol
    diğer kadın: nazan uyuyor muydun sen gözlerin şişmiş
    nazan: evet bu aralar çok uyuyorum, (döne'ye dönerek) döne baran'ın alerji şurubu nerede?
    döne: içeride
    nazan: hadi git getiriver, ne pişiriyorsunuz siz burada
    diğer kadın: mis gibi kuru köfte kuzu
    nazan(midesi bulanır, kusar gibi olur): bögggh! ay dayanamıycam çok fena koktu.

    ben de dayanamadım benim de bu noktada midem bulandı ama diziden. uzun uzun sessiz bakışmalar, odaya girmeleri iki saat sürüyor çıkmaları iki saat. bomboş içeriksiz konuşmalar. alakasız yerlerde istanbul manzaraları...böyle aşkın sefasını da skeyim, cezasını da ızdırabını da.

    sonra bir ara tekrar açtım.

    -anne ben yatırıyorum ömer'i...
    -iyi kızım, ben de yatayım yavaş yavaş...
    --- spoiler ---

    herkes özürlü gibi yavaş hareket ediyor.
18 entry daha
hesabın var mı? giriş yap