53 entry daha
  • izlemekte gecikmiş olduğum, izlediğimdeyse gerçekten etkilendiğim film. pek çok eksiği var elbet. sosyal hizmetlerin ve devletin diğer kurumlarının işleyişi yeterince iyi verilmemiş olsa da, çocukluk çağı travmaları ve ensest olgusu güzel işlenmiş denebilir.

    ama okul yönetimindeki bir allahın kulu da bu çocuk bir bebek dünyaya getirmiş, ardından yine hamile, kimdendir, necidir, sorgulamaz mı? bunca olay çığıra çığıra ortada iken bu kadar geç kalınmış bir olgu aslında sistemin ne kadar kötü olduğunun da bir göstergesi. ayrıca eve gelen ve ayni nakdi yardımda bulunan sosyal hizmet uzmanının yüzeyselliği, salla başı al maaşı tavrı da bence eleştirel bir tavır katmış filme. en azından ben öyle hissettim.

    çocuğun yaşadığı ensesti flashbacklerle anımsadığı ve annesinin aşağlık tavırlarına maruz kaldığı anlarda yaşadığı dissosiasyonlarda güzel işlenmiş. bir kaçış olarak hayal dünyasına sığınan ve aslında sevilen, önemsenen, ünlü, şaşalı ve pek çok hayranı olan biri olarak kendisini hayal etmesi, erkek arkadaşı olmamasına olan açlığını şirin bir erkekle tamamlaması onu pek çok kötü hissiyattan bir nebze de olsa kurtarıyor.

    ama çocuğun bu zamana kadar durumunu fark edip yardımcı olmaya çalışan tüm insanlar (okul müdürü, sosyal çalışmacı vs) bir yere kadar çocuğa yardımcı yada yönlendirici olmasına rağmen, tam anlamıyla bir çaba içine girmiyor. bu nedenle çocuk aslında yine ve yeniden aynı berbat aile ortamına yani kendisi ile berbat bir rekabet içine girmiş olan annesine maruz bırakılıyor. böylece de çocukta ciddi bir öğrenilmiş çaresizlik mevcut. hiç kimse precious’a yardımcı olamaz, onu zaten kimse sevmiyor, o hiçbir şeyi beceremez algısı iyice pekişiyor. ta ki alternatif okula gitmeye karar verip, oradaki güzel hatunun elinden tutmasına kadar. keşke her zaman böyle herolar olsa hayatta, her kötü anda.

    --- spoiler ---

    “each one teach one”

    --- spoiler ---

    ensest olgularında özellikle çocuğa ensesti yapan baba ise, annenin kız çocuğuna karşı olan kıskançlığı ve rekabet algısı aslında sık olmasa da gözlenen bir durum. görmezden gelen, kör olan anneler de çoktur ama kıskanan ve mağdur olan çocuğu kurtarmaya çalışmaktansa kendine rakip olarak görüp, erkeğini elinden aldığını düşünen ağır patolojik vakaların çocuklarını tekrar tekrar nasılda örselediklerini, hayatlarını nasılda içinden çıkılmaz bir hale soktuklarını çok acı olarak gözler önüne sermiştir. hayat ne tuhaf ve ne kadar acı.
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap