6 entry daha
  • "devlet 'aygıtla' yani fetih ve baskı mekanizmalarının bütünüyle özdeşleşir.yurt içine yönelen fethin adı propaganda ya da baskıdır,dışarıya doğru yöneltilince orduyu yaratır.böylece bütün sorunlar birer askerlik sorunu durumuna getirilmiş,güç ve etki kurulmuştur.politikayı da yönetimin temel sorunlarını da başkomutan kararlaştırır.strateji konusunda yadsınamaz olan bu ilke sivil yaşamda da genelleştirilmiştir.tek önder,tek halk,tek efendi milyonlarca köle demektir.bütün toplumlarda özgürlüğün güvencesi olan ara kurumların yerlerini ya sessiz ya da 'slogan'lar haykıran kalabalıklar üzerinde egemen olan çizmeli bir 'yehuda' ya bırakır.önder ile halk arasına bir uzlaşma ya da aracılık örgütü değil 'aygıt' yani baskı aracı olan parti yerleştirilir.böylece bu düşük gizemciliğin ilk ve tek ilkesi, yoksayıcılık (nihilizm) dünyasına bir putatapıcılık ve baya bir kutsallık getiren 'führerprenzip' (liderlik ilkesi) doğar."

    camus nun başkaldıran insanda ifade ettiği devlet ve iktidar biçiminin bir benzerini, michel foucault özne-iktidar ilişkisi açıklarken kullandığı pastoral iktidar (bakmadan geçmeyin) kavramıyla dile getirir.fikirler hemen hemen aynı zaten, sürü(özne) ve sürüyü yönetecek,yön verecek bir de çoban(iktidar).pastoral iktidar kavramını da bi cümleyle açıkladım ya, helal olsun bana.

    bir de (bkz: biyoiktidar).
18 entry daha
hesabın var mı? giriş yap