39 entry daha
  • yeninin kendine has bir kokusu ve havası var. yeni bir eşyanın kokusu; yeni kokusudur, örneğin. başka bir ifadesi yoktur o kokunun. yeni ceketinizi giydiğinizde daha çok kendinize güvenirsiniz, o yüzden en önemli günlerde yeni bir şeyler alma ihtiyacı duyarsınız. eskiler dolapta dağınık dağınık dururken yeni aldığınız ceketi askıya asarsınız. eski evinizin küfü, boyası umrunuzda olmazken yeni evinizi sürekli havalandırırsınız, her gün silersiniz, üstelik yorgunluk falan da hissetmezsiniz bunun üstüne. bu olaylar için de geçerli. yeni bir işe başlarsınız, eski işinizden farklı bir havayla gidersiniz. yeni biriyle tanışırsınız, farklı bir havaya bürünürsünüz, kırk yıllık tanıdığınızın zorla götüreceği bir yere o yeni arkadaş "hadi gidelim" dediğinde sesinizi çıkarmazsınız. eski arkadaşınıza kızdığınızda bağırırsınız ama yenisiyle pek münakaşaya girmek istemezsiniz. yeniler ayrıcalıklıdır böylece biraz da.

    ilkler de yenidir. görüşmek istediğiniz biri sizi ilk kez aradığında eliniz ayağınıza dolanır; ne diyeceğinizi, nasıl konuşacağınızı şaşırırsınız. ama bu görüşmeler devam ettikçe o telefon sesi "offf, yine ne var"lara dönüşür.

    yeninin eskimesinin sebebi, alışılmasıdır, yeniyle birlikte zaman geçirilmesidir. yeniyle zaman geçirdikçe önceliğini yitirirken, eskimesine oranla değerini arttırır. öncelik ve değer, iki zıt kardeştir.

    her yeni, zamanla bir eskinin yerini alır. eskimek güzeldir de eksiltmedikçe. eksilmeden eskiyen bir yeni, hep yeni kalır. ` :yeni kalsın yeniler `
41 entry daha
hesabın var mı? giriş yap