45 entry daha
  • ****baslangic notu: kesinlikle boyle bohem, sinemanin sanatsal "falan filanlik"larini cozmus, ustun zevkleri olan bir izleyici degilim. onu belirteyim oncelikle.****

    kanimca, bu filmi begenip begenmemeniz -yada aslinda filmi anlayip anlamamaniz- tamamen nasil bir insan oldugunuz, nasil bir hayat(ozellikle de cocukluk donemi) gecirdiginizle ilgili. ve buyuk ihtimalle, ya filmi kalbinizin en orta yerinde hissedeceksiniz; yada hicbir sey anlamadan bakacaksiniz birbir degisen resimlere. oyle beyaz ve siyah.

    filmi anlamak derken de; konusunu anlamaktan bahsetmiyorum. zaten film bir konu yada olay uzerine yazilmis/cekilmis bir film degil. film bazi insanlarin insanlik hallerini anlama cabasi uzerine. insanlik hali dedigimiz seyin ne basi oluyor, ne de sonu. anlar, dusunceler ve duygular corbasi. film de bu corbayi en anlatilasi bicimde anlatmaya cabalamis. ki insan olma hali; yada "bazi insanlarin" insan olmayi ve yasami anlama halini boyle guzel guzel bir olay orgusu icinde, planli programli anlatmak mumkun degil.

    "bazi insanlar" tanimi da, kesinlikle en kucuk bir entellektuel kendini begenmislik icermiyor. onun altini en kalin cizgilerle cizeyim, en fosforlu kalemlerle de boyayayim her yerini. bazi insanlarin varolussal kaygilari oluyor. digerlerinin anlayamadigi, anlam veremedigi kaygilar. aslinda hemen hemen her insanin icinde var bu kaygilar. hemen hemen ne yahu; herkesin icinde var iste. ve yuzbinmilyon yillardir. tek tanrili dinler bile baslamadan once. oyle eski.
    ama iste, bazilarimiz bunu daha bir yogun yasiyor sanki. derinden. hatta belki anksiyete seviyesinde. herhangi bir gunde bircok defa akillarina dusuyor bu. "neden yasiyorum?" "butun bunlarin amaci ne??" (bkz: olum anksiyetesi)
    kimileri bunu oyle derinden hissetmiyor. belki arada geliyordur kafalarina, ama bulduklari cevaplar tatmin ediyor olmali onlari ki, bir sekilde devam edebiliyorlar.

    --- spoiler ---

    iste bu film, biraz takilip kalmis bir adamin hayati anlama halleri. yada anlayamama halleri. icinin karisikligi taa en cocuk yaslarda yuzune oturmus, beyninin icinde firtinalar kopan bir adam. "olmasi gereken"lerin mutlak iyi olarak dikte edilisiyle, "asil oldugu"ndan sucluluk duymaya baslamis; icinde en az 2 kisi tasiyan, bu 2 kisinin didismelerinin ortasinda kim oldugunu bilemez bir halde kalakalmis, bu arada da hayati kacirmis buyuk ihtimalle. hayati bambaska seyler sanmis. halbuki, aslinda hayat da, tanri da, sevmekmis. sevgiymis. sevecenlikmis. once kendini sevmekmis. kendini affetmekmis. sonra annesiymis ve de kardesiymis. ve de affedebilse eger, babasiymis da.

    --- spoiler ---

    bir agnostik olarak, filmi kesinlikle dindar bulmadim. zaten, buyuk patlamayi oyle siir gibi, uzun uzun, ince ince anlatan bir filme nasil dindar dediler anlamadim...ama film sorguluyor ve bu sorulara verilebilecek olasi butun yanitlari da, birbirleriyle celisseler de iceriyor bir sekilde. o yuzden, bence gayet agnostik bir film. ama siki bir ateistseniz eger, belki rahatsiz olursunuz, bilemedim. imdb'de bu konuyla ilgili okudugum iki anonim yazarin atismasi film dindar mi degil mi sorusuna en guzel cevabi veriyor herhalde:

    hemen hemen soyle bir seydi:

    yazar x: "ben bir ateistim, bu film dindar mi ve sizce bu filmden rahatsiz olur muyum?"
    yazar y: "eger acik fikirli bir insansan kesinlikle rahatsiz olmazsin cunku film dindar bir film degil. ama diger yandan da, buyuk ihtimalle rahatsiz olursun, cunku acik fikirli bir insan olsan agnostik olurdun"

    bence filmin psikolojik yonu de yadsinmamali. aslinda film bence dini tartismalar yerine psikolojik tartismalar cikarmaliydi; cikarmali. hatta keske bu filmden sonra ana babalar ve potansiyel ana babalar "cocuklarimizi mutlu bireyler olarak yetistirmek istiyorsak neler yapmamaliymisiz?" sorusunu surekli sorsalar kendilerine. cevaplari da filmde cok guzel bir sekilde verilmis zaten.

    son olarak, kisisel notumu da ilistireyim. filmi cok begendim; ama anlattiklari itibariyle sasirmadim, allak bullak olmadim. hayatimin son bir yili ayda 2 sefer bu filmdeki sahneleri birbir anlatiyorum zaten psikologuma. ha; ama daha bi 10 sene daha gitsem terapiye, boyle derli toplu, boyle anlatilir sekle getiremezdim, o da terrence malick'in yuzunun suyunun hurmeti olsun.

    bir de kucuk bir tavsiye; filmi "acaba burda ne demek istedi yonetmen, burada ne anlatiliyor" diye her sahneyi atom fizikcisi kivaminda bir dikkatle izlemeyin. dehset yorulursunuz. afallarsiniz.
    onumde oturan 2 kisi bambaska seyler bekliyorlardi herhalde, filmin daha basindan gulme krizine girdiler. tamam anladim, sasirdiniz ama filme kendinizi birakin iste. akilla izlenecek bir film degil, bir seferligine kalbinize teslim olun, hissetmeye calisin. yok bi 15 dakika falan ara ara gulusup--rasyonel aklin simarikligi iste, kendi gucunun yetmedigi, sinirlarinin almadigi seyleri kucumser hemen--o 15 dakikanin sonunda da ciktilar filmden. yazik ettiler. siz etmeyin.
390 entry daha
hesabın var mı? giriş yap