41 entry daha
  • son sahnesiyle beni kahreden, 2. dünya savaşı sırasında esir bir yahudi erkek çocuğu ve alman subayı babanın oğlunun arkadaşlığını konu alan iç sızlatan filmdir.
    nasıl masumdur çocuklar. kendi dünyaları oyun oynamaktır. ırk, dil, din farketmeksizin. yalnızca aşkla meşkle uğraşıp saçma sapan konulara kafa yoran biz yetişkinlerin; birlikte olup oyun oynayıp güzel vakit geçirmek isteyen, tel örgüleri aşan iki küçük çocuktan öğrenmemiz gereken çok şey olduğunu düşünmekteyim.

    --- spoiler ---

    shmuel habersizdi başına gelecek acı sondan belki ama biliyordu kötü muammele içinde olduğunu. küçücük omuzlarına yükler binmişti o oyun çağında.
    bruno yeni taşınmıştı o eve hiç istemeden. yeni bir umuttu onunkisi belki yeniden arkadaşları, güzel oyun oynayacağı yerler bulacaktı. yine de mutluydu, çocuktu, neşeyle ormanda koşuyordu. kim bilebilirdi shmuel'i bulup birkaç güzel gün geçirip oynayacaklardı sonra birlikte ölüme gideceklerdi. iki oyun arkadaşı hiç hak etmeden kaybolacaklardı bu dünyadan, oyun oynayıp güldükleri yerlerde can vereceklerdi haksız yere.
    belki oynayacak çok günü olacaktı bruno' nun, tel örgüleri aşmasa. ama hayatta kalsaydı bir daha oynayabilir miydi o çizgili pijamalı shmuel'siz?

    --- spoiler ---

    (bkz: durduk yerde adamın amına koyan filmler)
259 entry daha
hesabın var mı? giriş yap