23 entry daha
  • acayip gelecek belki ama insan olmaktan gurur duyarak seyrettim bu belgeseli. o zor koşullarda yaşamadım belki ama eğer oralarda doğup büyüseydim, insan olmanın bana kattığı avantajlar sayesinde, adapte olabileceğimi bilmek beni de mutlu etti.

    --- spoiler ---

    4 kişiden çok etkilendim.
    ormanda ailesine bal toplamak için 40 metrelik ağaca çıkan amcamın ağacın tepesinde, ailesine ilk parti balı yolladıktan sonra, arı sokmaları arasında umursamadan ikinci parti balın en güzel yerinin tadını çıkarmasını çok beğendim. keyif adamıymış vesselam. sonra oğluyla grönland köpekbalığı yakalayan inuit babanın dinginliği beni çok etkiledi. oğlu heyecanlı heyecanlı "balık çok büyük baba ne yapacağız?" diye sorarken sakin sakin "deliği büyütelim evladım, değil mi?" demesi süperdi. beni en çok hüzünlendiren ise kızını 6 günlük buz ve ölüm kokan bir okul yolculuğuna gönderen annenin arkalarından bakarken ağlamasıydı. hepimiz kızın çıkacağı tehlikeli yolculuk için korkarken o küçük kızının gurbete gidecek olmasına üzülüyordu sadece, tıpkı ablamı üniversiteye gönderen annem gibi. belgeseldeki en önemli şahıs ise, resmen evrim geçirerek okyanusa adapte olmuş ve başka birinin dediği gibi "tanrı olsam peygamber ilan edeceğim" sulbin dayı.

    mansiyonlarımız ise mamadou kardeşimle, aslanın ağzından lokmasını alan delikanlılara gitsin.

    --- spoiler ---
45 entry daha
hesabın var mı? giriş yap