113 entry daha
  • aslında erken teşhis ve kararlılıkla neredeyse tamamen durdurulabilen bir süreçtir.

    şöyle ki; sağımızda solumuzda, bakkal hüseyin amca'da, babamızda, sevgilimizde yaygın olarak gördüğümüz saç dökülme tipinde (androgenetic alopecia / erkek tipi saç dökülmesi diye geçiyor) esas sorumlu dihidrotestosteron (dht) hormonu. bu hormon, bildiğimiz normal testosteron hormonunun 5-alfa reduktaz enzimiyle tepkimeye girmesi sonucu oluşan bir çeşit erkeklik yan hormonu. ve en çok neye zarar veriyor bilin bakalım? saç köklerini (folikül) zamanla bir asit gibi eriterek inceltiyor, zayıflatıyor ve en sonunda öldürüyor.

    bu durum daha çok erkeklik hormonu barındırılmasından değil, folikülleri koruyan kılıfların dht'ye dayanıklı olmamasından kaynaklanıyor. yani aslında kelleşen erkeklerin, saçı dökülmeyen erkeklerden daha fazla dht hormonu yok, yalnızca folikül kılıfları daha dayanıksız. işte bunun sebebi de neredeyse tamamen genetik nedenlere dayanıyor.

    bu noktada günümüz teknolojisiyle yapılabilecek iki yol var;

    1 - saçın beslenmesini artırarak dht'ye rağmen saç kökünün ömrünü uzatmak,
    2 - dht'yi baskılayarak saç kökünün maruz kaldığı saldırıyı yavaşlatmak / durdurmak.

    buraya kadar bilgi verdim, yazdıklarımın hiç biri copy-paste değil alın teri; ona göre :)) buradan sonra da kullanılabilecek ürünleri anlatıyorum.

    ilk maddeyi gerçekleştiren ürünlerden etkisi kanıtlanmış tek ürün minoksidil içeren ürünler. bunlar içinde de pek çok ürün göreceksin, ama eczanelerde satılan ve orijinallik sorunu yaşamayacağın ürün: minoxil forte (%5'lik solüsyon) sprey. fiyatı 52 lira, bir sabah bir akşam olmak üzere spreyi kafana 5'er kez sıkarak tam bir ay kullanıyorsun. (300 doz). mevcutu korumakla kalmaz, yeni saç çıkartır. iddialıyım :)

    etkisi kanıtlanmış bir destek ürünü ise ketokonazol içeren şampuanlar. yaklaşık üç günde bir kullanıyorsun. ama her gün saçınızı yıkayacak olursanız üç günde bir bu şampuanı, diğer iki gün bioxcin şampuanı kullanabilirsiniz. tavsiye edebileceğim bir şampuan: nizoral. üstelik bu ürün bioxcin gibi pahalı da değil. küçük bir kutusu var, yanlış hatırlamıyorsan 8 - 10 lira civarındaydı.

    bir de gıda destek ürünü var, saç tellerini kalınlaştırıp gözle görülür bir hacim sağlayan. ürünün adı: medobiocomplex. temel maddesi biotin. bir çok yardımcı madde de içeriyor. bu ürün saç sayını artırmaz, ama mevcutu korumayı ve olanların da daha kalın ve güçlü görünmesini sağlar. fiyatı 60 lira, 60 kapsül içeriyor. günde bir kapsül de kullanabilirsiniz, iki kapsül de... sonuç alma sürenizi etkiler sadece.

    gelelim tartışmalı kısma, yani ikinci maddeye.

    burada tercih kişiye kalıyor aslında. çünkü baskılayacağınız dht hormonu en nihayetinde bir erkeklik hormonu ve fda onayı almış olmakla birlikte, uzun yıllar yapılan ar-ge çalışmalarında %2 civarında olumsuz yan etki de gözlenmiş. ereksiyon problemleri, sperm sayısında ve kalitesinde düşüş gibi yan etkiler görülebiliyor. ama dediğim gibi, % 2 seviyesinde. bu risk alınır mı? ben aldım.

    çünkü diğer ürünlerin etkisi % 30 - 40 ise; sadece bu ürünün etkisi % 60 - 70. özellikle saçının üst ve tepe bölgesindeki gürleşmeye inanamayacaksınız. ben yukarıda bahsettiğim bir manada yan etkisini görmedim. en azından şimdilik.

    işin garibi, en ucuz ürün de bu. proscar adında 18 liraya satılan ve içinden 28 kapsül çıkan bir hap var. bunların her birini 4'e veya 5'e bölerek içiyorsunuz. yani neredeyse 5 aylık kullanımın 18 liraya geliyor. direkt 1/5 olarak üretilen bir türevi var, propecia; ancak onun bir aylık kullanımı 110 liraya geliyor. hiç gerek yok.

    durum kısaca böyle, yazdıklarımın hiç biri safsata ya da umut tacirliği değil. sadece olası yan etkileri göze alarak ve gözle görülür farkın iki aydan önce başlamayacağını bilerek kullanmak gerekiyor. yoksa başarı kaçınılmaz.

    - yıllar sonra gelen önemli edit -

    şu anki durum nedir, hemen söyleyeyim. bu entry’de bahsettiğim kombinasyonu 1 yıla yakın kullandım. saçlarımda çok ciddi bir gürleşme, hatta kel olan bölgelerde bile tüylenme/saç çıkma görülmeye başladı.

    ama...

    ereksiyonumun eskisi kadar sert olmadığını ve memelerimde hafif bir büyüme olduğunu fark eder etmez hepsini bıraktım. bıraktıktan sonra yaklaşık 4 ay içerisinde büyük bir hızla saçlarım döküldü ve 1 yıl içerisinde de kullanmadan önceki kellik seviyeme döndüm.

    o tarihten sonra “saç hiçbir şekilde sağlığın önünde olamaz” dedim ve bu işin ucunu bıraktım. şimdi kelim, mutluyum :d

    dipnot: ereksiyon kalitesi normale döndü, bu arada çok kilo alıp verdiğim için memelerde net bir kıyaslama yapmakta zorlanıyorum ama yine de göze çarpan garip bir durum olmadığını söyleyebilirim.
715 entry daha
hesabın var mı? giriş yap