46 entry daha
  • şimdi, her şeyden önce canavar gibi, çok sağlam bir apc şarkısıdır bir seferde tüketilecek gibi değil baya büyük lokma yani, dinledikçe açılıp farklı renkleri görülür türden.
    şu aralar filmin de adını duyup okudukça gitmez oldu aklımdan, o yüzden şöyle bir dursun kenarda e mi: http://fizy.com/#s/1chb37

    gelelim filmee... yazık. yazık bir film. olabilecekken olmamış bir film. peri kızı gibi oyuncusuna, belki başka ellerde çok güzel yerlere varabilecek konusuna ve aslında başarılı görüntü yönetimine rağmen; fos! tırt!

    o belli belirsiz gerilimli, gizemli hali sanatsallık çabası içinde bildiğin kasıntı bir hale geliyor, manasız tavırlar içine giriyor filan. seyirciyi rahatsız etmek istiyor tamam, vurgulamak istediği şeyler var * *** tamam ama bu kadar da itici olunmaz ki kardeşim!

    anlam veremediğim o kadar çok şey vardı ki yordu beni. "e bu neden? e şimdi niye böyle dedi? of olacak iş mi allasen?" diye diye yıprandım örselendim saçımı başımı yolmaktan. hayır sinirim filmin kötü olmasına değil, güzel bir şey olacakken heba olmasına.

    -------daha fazla dayanamayacağım, burdan sonrası bol bol içerik bilgisi içeriyor ona göre, dikkat! achtung achtung! -------

    *şimdi öncelikle birdman'le aralarındaki münasebeti çözemedim ama gerçi kafa yormadım da ona, benim asıl merakım onun yanına gelirken getirdiği müslinin içine niye alkol koyup yedikleri. o ne lan öyle.
    birdman'i ilk gördüğümüz yer, ilk 15 dakika içinde, hani kız eve geliyor artık votka mı cin mi bir şişeyle. sütle yenen şeye alkol koyup yemek? ya tamam gereksiz bir ayrıntı evet de işte takıyorum ben ne var!

    * ondan önce, baba oğul var yazı tura geyiği filan öööf vallahi içim şişti o manasız uzatılmış geyikten.

    * ağda sahnesi filmde gülümsediğim tek yerdi sanırım. o değil de o nebçim ağdaydı be? öyle ağda mı olur sakızdı o bence. ondan o kadar bağırdı kızceyiz, bu ecnebiler ne bilsin sir filan tabi. bizim bi cemile abl..öhmm kaçıyor ipin ucu, konu değiş.

    * "sara, yukarı çıkıp masadaki paletten vajina dudağınla aynı renkteki ruju sür" dedikten sonra kadının gelip cebinden ruj çıkarıp sürmesi de kusura bakmayın bildiğin gerzekçe olmuş. kıza paletten renk seçtiriyor, beğenmiyor, kızın kukusuna baktıktan sonra uygun renk ruj cebinden çıkıyor öyle mi? cebinden? haaaleluya, işe bak. teallam ya.

    * servisçi kızların çamaşırlarının çirkinliğinden vs. söz etmeye gerek duymuyorum bile. yalnız oturma odasının girişinde sağda duran tablö hemen dikkatimi çekmişti güzelmiş, canlı gibi diye ona bakarken tablodaki kızın hareket etmesi bir anda şaşırtmadı değil. tam anlamadım o kız orda nasıl yatıyodu ama güzel sistemmiş, şömine önünde pişmiş hindi gibi domalan çıplak kızlardan güzel olduğu kesin.

    * fotokopi çektiği odada manasızca yere yatmasına da anlam veremedim orda uyuyor olsa dahi, uyuyakalmak için oldukça saçma bir pozisyon.

    * karısı ölmüş olan ilk dedenin özet geçilesice hikayesi bitmek bilmedi kendimi kesecektim az daha.

    * kızın evden kovulduktan sonra gidip ultra lüks bir yer tutmasına anlam veremedim. zaten uyuduğu da yok ne skime gücü yetmeyeceği halde öyle manzaralı ev tuttu ki birine bi şey kanıtlama çabasında da değildi? "insanlar tadını çıkartmayacak oldukları halde manasız bir maddiyat arzusundalar" göndermesi mi nedir...

    *peki bu kızı okul masraflarını karşılamak için çalışıyor sanmamıza rağmen aslında okulu da hiç siklememesi?

    *herkese benimle evlenir misin/miydin diye sorması, bir kabul görme, sevilme dürtüsünün dışavurumu muydu yoksa o da çağımız kadınları eleştirisi mi ay bayılazam şimdi.

    * 3 numaralı kızılderili gibi saçlı dedenin kızı keseceği için tartmak istiyomuş gibi kucağına alıp sonra düşürmesi filan "şşş naaabıyon amca hayırdır amaç*?!"

    * uyuyan kadının yanına gidip izlemesi filan güzeldi ama. biliyorum o kıskançlıkla karışık merakı, çok uykusuzluk çektiğim dönemlerden.

    * garson çocukla daha ne olduklarını bilmedikleri bir uyuşturucu içerken söylenen: "ölümden uyan"
    tamam orayı anladım anladım!

    * ama şoförün kızı yaşadığı daireden almaya gelip de asansör bekledikleri anda koridora doluşan uzakdoğulu gençler ve ordaki hareketleri filan onları anlamadım ne gerek vardı, amaç neydi? neden? neden yapıyorsunuz bunu bana neden?

    vee nihayet, son sahnede oldukça içten gibi haykırmaları yine de üzmedi değil kızın. tabi film bitti diye sevindim de bi yandan, o da ayrı.

    filme hem gıcık olup hem de bu kadar laf etmem de ayrı gereksiz olmuş onu da fark ettim ama artık yapacak bir şey yok. hayvan gibi metrelerce yazmış bulundum :/

    ooldu o zaman hadi iyi uykulaar!
29 entry daha
hesabın var mı? giriş yap