2011'in en iyi albümleri
-
öncelikle, bu entry'nin yazılış amaçlarını indirgeyelim: kendimi önce kendime, sonra başkalarına ispat etmek istemem; daha sonra bu amacı çekincesizce belirttiğimde duyacağım tatmin duygusu; ve bu son amacı gerçekleştirdiğimde edineceğim bir başka duygu -- öyle gidiyor orası; alacağım olası feedbacklara olan inancım (doğrusu: merakım); biraz böyle bir liste hazırlayacağım yolunda ortaya attığım ipe sapa gelmez iddialar; en az da paylaşılsın-efendimciliğim. yine de hazırladığım listeden filan, her ne kadar oldukça gereksiz bir iş yapmış olsam da memnunum.
hadi müziğe geçelim:
radiohead, animal collective, avalanches, kanye west, hatta burial ve daft punk gibi müzisyen ve müzisyen toplulukları sayesinde müziğin giderek soyutla ilişkisini derinleştirdiği (yanlış anlaşılmalara mahal vermemek için belirtelim ki, herhangi bir şekilde “soyut”laşmadan bahsederken müziğin yalnızca “notalar topluluğu” olmaktan çıkıp “müzik müziği” haline gelmesini kastediyoruz), kurucu kalıplarından kurtulduğu, ayrıştığı ve yeni bileşimlerin hamurunun mayası olduğu bir dönemdeyiz.
müzik, kalıplarından kurtuluyor, soyutla ilişkisini derinleştiriyor: soyut’tan pop’a, ya da pop’tan soyut’a. destroyer, yıllarca farklı noktalarının üzerinden geçilmiş bir patikayı hepten düzleyip anlamsız bir güzellikle süsleyerek; bon iver, müziğin olmazsa olmazlarından “zaman”ı müziğin içinden parodiye yer bırakmaksızın çıkarıp bir kenara koyarak; merill garbus, kadınlığını ön-plana çıkarıp kendinde erkek-egemen olmayı başararak; annie clark, hemen hemen her-daim dıştan belirlenmiş olan janrı manadan muaf gitar riffleriyle besleyerek; john maus bütünlüğü ve konser salonlarını hepten reddederek; bradford cox, olayı tümden bilinç-akışının oyunlarına emanet bırakarak; james blake, ikinci ya da üçüncü derecelerden icra ederek pop’u soyutlaştırmakta. buna karşılık: gang gang dance, sonsuzluktan gotik dans şarkıları üreterek; the caretaker, bütün obkürantist cızırtıları ezelî anaakım melodilerinin gölgesine iterek; daniel lopatin kendini vurduğu gürültüye, biraz daha zorlansa, popüler sayılabilecek yürüyüşler saklayarak; clams casino bir astral fıçının üstünde break-dans okulu açarak; motion sickness of time travel, amansız drone’larına duyarlı kadın vokalleri yedirerek; kuedo dark ambient şapkasından dans eden bir tavşan çıkararak; julianna barwick, kilise kulesini satanik ayinin üzerine tersten batırarak soyut olanı poplaştırıyor.
müzik ayrışıp yeni bileşimler oluşturuyor: “nereden nereye?” ricardo villalobos’un bası teknodan çıkıp metale yol alıyor: blut aus nord’un karanlığına yar oluyor. burial’ın sampleları teknoya yelken açıp gözyaşlarını dans ettiriyor. shoegaze’in dreamleri the field’in eline düşüp hafızayı looplatıyor. lacan’ın boşluğuna nicolas jaar’ın sözüm-ona gürültüsü doluyor. panda bear zaten tek başına bütün bu gerçekleşenlerin faili sayılır.
[not: eskiden burada kendini-beğenmiş ve kötü bir liste vardı; vakit geçti, dinlediklerimiz oturdu - listeyi hepten silmek de istemediğim için değiştirmekle yetiniyorum. ayrıca: july haklı.]
50. “grimoire”, kreng
49. “a i a : alien observer / a i a : dream loss”, grouper
48. “coin coin chapter one: gens de couleur libre”, matana roberts
47. “new brigade”, iceage
46. “exmilitary”, death grips
45. “david comes to life”, fucked up
44. “please stop loving me”, nicholas szczepanik
43. “smoke ring for my halo”, kurt vile
42. “go tell fire to the mountain”, wu lyf
41. “new history warfare vol. 2: judges”, colin stetson
40. “fatty folders”, roman flügel
39. “take care”, drake
38. “slave ambient”, the war on drugs
37. “aesthetica”, liturgy
36. “50 words for snow”, kate bush
35. “house of balloons”, the weeknd
34. “777: sect(s) / the desanctification”, blut aus nord
33. “section.80”, kendrick lamar
32. “ii”, the psychic paramount
31. “celestial lineage”, wolves in the throne room
30. “seeping through the veil of the unconscious”, motion sickness of time travel
29. “we must become pitiless censors of ourselves”, john maus
28. “instrumentals”, clams casino
27. “wit’s end”, cass mccombs
26. “apocalypse”, bill callahan
25. “what have we learned”, morphosis
24. “room(s)”, machinedrum
23. “tomboy”, panda bear
22. “sepalcure”, sepalcure
21. “hurry up, we are dreaming”, m83
20. “bad as me”, tom waits
19. “parallax”, atlas sound
18. “space is only noise”, nicolas jaar
17. “tragedy”, julia holter
16. “xxx”, danny brown
15. “past life martyred saints”, ema
14. “days”, real estate
13. “black up”, shabazz palaces
12. “looping state of mind”, the field
11. “helplessness blues”, fleet foxes
10. “the magic place”, julianna barwick
9. “strange mercy”, st. vincent
8. “let england shake”, pj harvey
7. “replica”, oneohtrix point never
6. “w h o k i l l”, tune-yards
5. “an empty bliss beyond this world”, the caretaker
4. “bon iver”, bon iver
3. “father, son, the holy ghost”, girls
2. “eye contact”, gang gang dance
1. “kaputt”, destroyer
edit: tabii bu listeye bakanların şunu da es-geçmemeleri gerekir(di): (bkz: #26656683)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap