72 entry daha
  • unuttuğum canım film.

    1999 yapımı heath ledger (bkz: 'a gerek var mı) efsanesi, julia stiles dilberi (bkz: lumen) (bkz: mona lisa smile), joseph gordon-levitt bi tanesini (bkz: 500 days of summer) (bkz: inception), david krumholtz (bkz: numb3rs), larisa oleynik (bkz: 3rd rock from the sun) gibi müthiş bir kadroya ve artık herkes tarafından bilinen fakat asla klişe diyemeyeceğim sahnelere ve repliklere sahip, müzikleri yıllardır mp3 çalardan çıkmayan, keşke ilk kez 1999'da sinemalarda izleyebilseydim dedirten, shakespeareüstadın karakterimi tsunamilere gark etmiş kitabınn the taming of shrewen yaratıcı uyarlaması olan film.

    benim için o kadar ayrı bir yeri vardır ki yıllar önce vcd dükkanından kiralayıp (20 tl bayılmıştım) asla geri götürmediğim filmdir. uğruna suç işledim (?) yani.

    ayrıca o mükemmel repliklerden birkaçını yazmazsam ölürüm. günlük konuşmama da girmişliği vardır bu repliklerin.

    öncelikle bir kim kimdir diye yazmak lazım tabii.

    --- spoiler ---

    kat stratford: asıl kız. yıllar içinde popülerlikten sıkılıp kendisine indie müziği (bkz: letters to cleo) (bkz: the raincoats), thai mutfağını ve modelini bilmediğim ama mükemmel arabasını tarz benimseyip popülerlerin karşısındaki kız olmuştur. filmin sonlarında öğreniyoruz ki joey "eat me" donnor'ın kırdığı kalbinin ve annesinin gidişinin etkileridir bunlar.

    bianca stratford: kat'in küçük kardeşi ve taban tabana zıddı. popüler olmak için kıçını yırtan kızlardandır fakat henüz el değmemiştir kendisine, bu nedenle "güzel ama ulaşılmaz" kız modelidir kendisi. aslında o kadar da yüzeysel olmadığını sonradan anlamaktayız.

    walter stratford: kat ve bianca'nın egzantrik bir jinekolog olan babaları. zannımca en süper replikler bu adama aittir.

    patrick verona: asıl çocuk. heath ledger'ın tek "kötü çocuk" imajlı rolü. başta "bu ne lan?" deseniz de tabii ki heath'in tatlılığı ile zamanla patrick'e aşık olursunuz. olmazsanız paranızı iade etmeyip üstüne dövüyoruz. (anti parantez: hayalimdeki erkek) kurbağa kesme sahnesindeki o hareketi ile zaten kalbinizi fethedecektir boşuna uğraşmayın. başta kat'e mal mal yaklaşsa da zamanla içindeki avustralyalı kendisini ortaya çıkartır. çok harbi çocucktur ayrıca.

    michael (soyadını bilmiyoruz): eskiden buraların sahibi olan (en azından idda eden) bildiğimiz "geek" çocuk aslında. kızlara yaklaşamaması olsun, "i have a dick on my face, don't i?" derkenki şapşallığı olsun bu çocuğa da antipati duyamazsınız, acırsınız. işbilir tavrıyla da çok havalıdır (ahaha)

    cameron (yine soyadını bilmiyoruz): bianca'ya kesik kız. bu da çok saftır ya, sevimlidir de hem. sevdiği kızla iki kelam etmek için bilmediği fransızca'nın dersini vermeye çalışır. tam bianca'dan umudu kesecekken yaptığı atakla öpücük alması üzerine kendisine pek yakışmış repliği söyler "aaand i'm back in the game!"

    joey "eat me" donnor: bildiğin douchebag. bilimum gereksiz şeyin reklamında oynayıp kendini bir halt sanar kendisini. bianca'ya da cameron gibi ulviiii "aşkla" değil bir iddia sonucu yazmaya başlar. kat'in de bekaretini almıştır diye biliyoruz ancak bu yıllar önceydi. andrew keegan'ın süper oyunculuğu can verir bu karaktere.

    chastity: gereksiz tiplemedir. bianca'nın dostu sanarız en sonunda joey'le kaçar satar bianca'yı. kanımca en gereksiz karakterdir. kitaptaki dul kadın yerine geçmesi gerekirken sapıttırılmıştır, filmin en eğreti yanıdır. ha hayatta böyle şırfıntılar yok mu var tabii.

    ms. perky: adından da anlaşılabileceği gibi garip bir bağyandır kendisi. aklını erotik roman yazmakla bozmuş rehberlik öğretmenidir. kendisi bana lise yıllarımdaki rehberlik öğretmenimi hatırlatır. sıyırmış rehberlik öğretmeni rolünün hakkını verir.

    mandella: belki o kadar önemli olmayabilir ve zorlama olarak oraya konduğu belli bir karakterdir ancak shakespere'e "aşkım bill, bir gün beni buralardan çekip çıkaracak" temalı aşkıyla bence takdire şayandır. michael'la süperdirler. umarım evlenip shakespeare karakterlerinin isimlerini çocuklarına vermişlerdir.

    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    walter stratford: my insurance does not cover pms!
    kat stratford: well then, tell them i had a seizure.

    bianca: there's a difference between like and love. because, i like my skechers, but i love my prada backpack.
    chastity: but i love my skechers.
    bianca: that's because you don't have a prada backpack.

    patrick: what is it with this chick? she have beer-flavored nipples?

    walter stratford: i'm down, i've got the 411, and you are not going out and getting jiggy with some boy, i don't care how dope his ride is. my momma didn't raise no foo'!

    michael: sweet love, renew thy force.
    [start of shakespeare's sonnet lvi]
    patrick: hey! don't say shit like that to me. people can hear you.

    michael: the shit hath hitith the fan... ith.

    chastity: mr. stratford, it's just a party!
    walter stratford: and hell is just a sauna.

    ms. perky: people perceive you as somewhat...
    kat stratford: tempestuous?
    ms. perky: "heinous bitch" is the term used most often.

    walter stratford: this morning, i delivered a set of twins to a fifteen-year-old girl, do you know what she said to me?
    bianca: "i'm a crack-whore who should have made my skeazy boyfriend wear a condom"?

    patrick: ooh, see that, there. who needs affection when i have blind hatred?

    wimpy loser: maybe if we were the last two people alive, and there were no sheep. are there sheep?

    ms. perky: patrick verona. i see we're making our visits a weekly ritual.
    patrick: only so we can have these moments together. should i, uh, hit the lights?
    ms. perky: oh, very clever, kangaroo boy. says here you exposed yourself in the cafeteria?
    patrick: i was joking with the lunch lady. it was a bratwurst.
    ms. perky: bratwurst? aren't we the optimist? next time, keep it in your pouch, okay? scoot!

    ms. perky: [writing her novel] undulating with desire, adrian removes her red...
    [breaks concentration, chooses another word]
    ms. perky: crimson cape, at the site of reginal's stiff and... judith! what's another word for "engorged"?
    judith: [disgusted] i'll look it up.
    ms. perky: okay.
    [thinking of word]
    ms. perky: swollen... turgid...
    kat stratford: [enters] tumescent?
    ms. perky: perfect!

    kat stratford: what is it, asshole day?

    patrick: hey there girly. how you doin'?
    kat stratford: sweating like a pig actually and yourself?
    patrick: now there's a way to get a guy's attention huh?
    kat stratford: my mission in life. but, obviously i struck your fancy so you see it worked. the world makes sense again.

    kat stratford: i guess in this society, being male and an asshole makes you worthy of our time.

    cameron: we are screwed.
    michael: hey, no, hey. i don't wanna hear that defeatist attitude... i wanna hear you upbeat!
    cameron: [more upbeat] we are screwed!
    michael: there ya go.

    patrick: and i didn't sleep with a spice girl... i think.

    walter stratford: hello, katarina. make anyone cry today?
    kat stratford: sadly, no. but it's only 4:30.

    --- spoiler ---

    bir de müzikleri vardır bu filmin ki bence modası geçmez yahu. bence fazlasıyla başarılı çünkü dönemi iyi yansıtıyor. o zamanlar müzik güzelmiş hacı.

    --- spoiler ---

    one week (remix) - barenaked ladies (açılış şarkısı)
    bad reputation - joan jett (kat'in arabasında çalan ilk şarkı) (bir zamanlar theme song'um idi)
    all my life (ignorants remix) - k-ci & jojo (joey'nin arabasında çalan şarkı)
    calypso - spiderbait (heath ledger'ın favori gruplarından biriymiş)
    sexy boy - air (air'in süper şarkısı, havada uçan kağıtlarda çalıyor)
    get em outaa here - sprung monkey (nerde çaldığını çıkaramadım açıkçası :) )
    c'mon - letters to cleo (konserde çalan şarkı)
    soar - atm (nerde çaldığını hatırlamıyorm ama müthiş. sözlerini bulan olursa haber etsin ya)
    "rondo vivace. piano concerto #1" - frédéric chopin
    co-pilot - letters to cleo
    dazz - brick (partinin ilk şarkısı)
    word up - cameo (partideki ikinci şarkı, korn versiyonu da vardır)
    atomic dog - george clinton (süperdir, partideki üçüncü şarkı)
    push it - salt-n-pepa (glee versiyonu var)
    just be good to me - the s.o.s. band (cameron'la bianca partide konuşurken arkada çalıp kalbimizi kıran şarkı bu)
    hypnotize - the notorious b.i.g. (kat'in koptuğu şarkı)
    saturday night - ta-gana (morali bozuk cameron'la konuşan pat'in sözleri arasında kayboluyor bu şarkı)
    hold me now - the thompson twins
    war - the cardigans (bianca'yı eve bırakan cameron'un arabasında çalar)
    cruel to be kind - letters to cleo (kat'in arabasında çalan şarkıdır)
    can't get enough of you baby - the colourfield (????)
    wings of a dove - madness (geçiş şarkısıdır bu)
    the weakness in me - joan armatrading (kat'le patrick birbirine kızgınken çalan şarkı)
    new world - leroy (bu da geçiş şarkısıdır)
    can't take my eyes off of you - heath ledger (efsane şarkı efsane bir biçimde efsane tarafından söylenir. lan... neyse uf niye öldüyse bu adamcığım)
    fnt - semisonic (sözleri mükemmel şarkı. kat'le patrick paintball oynarken çalıyor. bu şarkıya totemim var ama asla gerçekleşmez yani biliyorum.)
    your winter - sister hazel (bianca kat'e kızgınken)
    i know - save ferris (prom'da duyulan ilk şarkı)
    can't stop - save ferris (prom'daki ikinci şarkı)
    even angels fall - jessica riddle (kat prom'dan kaçarken)
    i want you to want me - letters to cleo (film sonu şarkısı)

    --- spoiler ---

    şimdi konuyu da özetleyeyim derdim de zaten bayağı bir spoiler var. ayrıca gidin izleyin böyle özet okumakla olmaz. neredeyse her repliği ayrı eğlendirir. sıkıldıkça açıp izlenesi bir film yani.

    ha bir de niye mi bu kadar emek harcadım? çünkü bu filmin bende apayrı yeri var. yıllllaaaar önce cnbc-e'de yayınlandığı gece (7. sınıftaydım) annemin "hadi uyuu" nidalarıyla sonunu izleyemediğim için midir, kat gibi süper bir karakterden midir, heath ledger'ı keşfetmekten midir bilemem ama daha 23471894791 kere olsa izlerim bu filmi. zaten 7 kere izledim galiba. daha da izlerim.

    çoğunluğa göre bu kadar önemli bir film değildir ama dünyada birilerinin en sevdiği film işte. nalet olsun içimdeki ergene.
75 entry daha
hesabın var mı? giriş yap