215 entry daha
  • gıcık olduğum insan türüdür.

    çok var bunlardan. özellikle de benim çevremde. bu arada hepsi mi bana denk gelir be kardeşim demekten alıkoyamıyorum kendimi. inanmayacaksınız ama hayatımda en çok özendiğim insanlardır bu grubun mensupları. dehşet kıskanıyorum. öyle böyle değil hemde. hayır ben anlayamıyorum ki bir insan daha yatağa kafasını koyar koymaz nasıl uyuyabilir?

    ayrıca bunun yorgun olmayla, efendime söyleyeyim çok uykunun olmasıyla falan filan alakası yok. hakikaten de uykusu olmasa da kafayı koyar koymaz uyuyan insanlar var bu memlekette. ve ben çok özeniyorum. vallaha billaha.

    hayatım boyunca böyle bir insan olamadım ben. adeta cebelleştim o yatakla. bir savaştım. üstelik deli gibi uykum olsun isterse, hiç fark etmez. ne kadar zor bir gün geçirmiş olursam olayım, o günün sabahının köründe kalkmış olayım, hatta yarın tekrar sabahın köründe kalkacak olayım bana mısın demem. böyle gözlerimden uyku akar ama yatar yatmaz uyuyamam uyuyaman uyuyamam..

    bu sebeple yastığımın yediği şamarların haddi hesabı kalmadı. bir gün dile gelir ve canlanır da bu kadar hırpalanmaya karşı tam kafamı koyar koymaz beni boğar diye korkmaktayım. tüm gecelerin öcü adına!

    galiba bunun psikolojik bir boyutu da oluştu. yani ben uyuyamıyorum uyuyamıyorum dedikçe daha da bir cebelleşir oldum uykuyla.

    en son ev arkadaşım da mevzubahis durumun daha ileri bir boyuta taşınmış olanından vardı. ben bir 10 dakika yatayım derdi kız, hakikaten de 10 dakikada yatıp kalkardı. özellikle sınav haftaları daha da kıskanırdım kendisini. çünkü hani şu sınav dönemindeki ''yarım saat uyuyayım kalkarım'' veya ''şimdi yatayım, sabah erken kalkar bakarım'' yalanı var ya, bu kız da o olay cidden vardı. çalışmaktan bıktığında 21.25'te yatar 21.50'de tekrar kalkardı. ya da gece ''ben 12'de yatayım da 40 dakika sonra kalkarım'' deyip gerçekten alarmı bile kurmadan 12.40'da uyanırdı. üstelik sanki sabaha kadar deliksiz uyumuşçasına bir havayla dalardı içeri. tabi benim sinirler tepemde.

    bir diğeri bırak kafayı yastığa koymayı, daha yatağı görür görmez ayakta sendeler, sonrada küt yatağa atardı kendini. takriben yarım saat sonra da beşinci rüyasına dalmışçasına kendinden geçerdi. mesela arkadaşlarla toplanıp da birbirinde kalındığı vakit şu klasik yatak sohbetleri olur değil mi? yok. bununla olmazdı o. erkenden sızdığı için sohbetlerimize yetişemezdi. hala da öyle gerçi. cimcikleriz, gıdıklarız, bangır bangır konuşuruz falan.. mümkün değil uyandıramayız.

    her seferinde de bu ortamda erkenden sızma faturasını bize keser. sohbeti kaçırdığı ve ertesi günkü tüm konulara fransız kaldığı için sabahları ağlayıp trip atar üstüne. suçlu biz oluruz, siz beni uyandırmadınız arkamdan konuştunuz diye.

    bir de kısa otobüs yolculuklarında kafayı cama dayayıp, ineceği durağı hiç kaçırmadan pat uyanıp inenler var. onlardan hiç bahsetmiyorum. yeterince nefretimi kustum.
722 entry daha
hesabın var mı? giriş yap