• kişinin, eşcinsel duygu ve dürtülerinin bilincinde olması durumudur. dolayısı ile herkes gibi o da bu duygu ve dürtülerin doyurulmasını ister ve uygun eş bulunca cinsel eylemleri olur. bu eylemler kendisine haz verir. belki toplumsal yargı ve baskılardan korkabilir, bunalabilir ve bunu kendisi için sorun olarak kabul edebilir. ama bütün eylemlerinin bilincindedir ve cinsel yöneliminin nesnesi bellidir. bir başka deyimle eşcinsel dürtü, duygu ve davranışlar benliğe uyumludur. ve bu nedenle modern tıp, açık eşcinselliği, tedavi gerektiren bir davranış bozukluğu olmaktan çıkarmıştır.

    bunun karşıtı gibi görünen. oysa tamamen farklı boyutlar taşıyan gizli (latent) eşcinsellik ise psikanalitik bir kavram olup tümden ayrı bir konudur. bunda kişi,eşcinsel dürtü ve eğilimlerinin bilincinde değildir. ama, sürekli olarak bu dürtüler benliği tehdit etmektedirler. benlik bunları kabul edemez; yani bu dürtüler hem bilinçdışı güçlü bir etkinlik taşırlar, hem de benliğe yabancıdırlar.

    böyle bir durumda kişi kuvvetli bir iç çatışma içindedir: bir anda, bilinçdışı yasak ve kabul edilemeyen dürtü ve eğilimler; öbür yanda benliğin bunları bilinçten uzak tutma, bu dürtülerle savaşma gereksinimi...

    böyle bir çatışma içinde kalan benlik, kendisini değişik savunma düzenekleri ile savunur. örneğin aşırı erkeklik çabaları, aşırı eşcinsellik düşmanlığı gibi. daha ağır türlerinde kişi, başkalarının kendisini eşcinselmiş gibi görecekleri korkusu ile eşcinsel olmadığını kanıtlamak istercesine aşırı davranışlara başvurabilir. psikodinamik psikiyatride paranoid sanrıların oluşunda bilinçdışı eşcinsel ve saldırgan dürtülerin önemi rol oynadığı kabul edilir (bastırma, inkar ve yansıtma savunmaları).

    dolayısı ile ironik olarak açık eşcinsellerin en tehlikeli düşmanları aslen gizli eşcinseller arasından çıkmaktadır.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap