23 entry daha
  • ikinci sezonunu taze bitirdiğim dizi. işte size izlenimler:

    --- spoiler ---

    -ilk sezonu tam bir yıl önce izlemiştim. o yüzden çok da detaylı hatırlamıyorum açıkçası... ama aklımda kaldığı kadarıyla ilk sezon daha güzeldi, daha renkliydi, en basitinden türk diplomatımız kemalimiz pamuğumuz vardı (kendisi son derece taş bi' elemandı ayrıca!... theo james, türkleri böyle güzel bir biçimde temsil ettiğin için seni yürekten tebrik ediyorum). sonra mary-matthew aşkının gelişmesi vardı, vardı da vardı... ama bu sezonda o kadar çarpıcı bir hikâyeye rastlayamadım. gerçi savaş sahneleri çok etkileyiciydi, anna-mr. bates aşkı her zamanki gibi çok tatlıydı, mary-matthew ilişkisi uzaktan uzağa, imalarla da yaşansa güzeldi...

    -ilk sezonda nefret ettiğim edith karakteri bu sezon favorilerimden biri oldu. yıllar geçtikçe olgunlaştı mı noolduysa bir önceki sezonun kıskanç hatunu birdenbire iyilik meleğine dönüştü, vay be! en küçük kızımız sybil'se her daim favorim olmasına rağmen yazık ki şoför aşkıyla arasındaki elektriği seyirciye hissettiremedi. oyunculuktan mı, aktörler arasındaki kimyanın tutmaması mı, yoksa senarist hatası mı bilemedim, ama durum bu... bir de şu "denizin buz gibi sularından çıkıp gelen vâris" konusunu pek bi çabuk geçtiler, oysa ordan daha çoook ekmek çıkardı gibime geliyor. bir sonraki sezonda revisit edilmesini istiyorum.

    --- spoiler ---

    kısacası downton abbey güzel dizi. insanda bir süreliğine ingiliz asilzadeleri gibi "i gather this show is quite exquisite" şeklinde konuşma isteği yaratıyor, bu da seyircisini ne kadar içine çektiğinin bir kanıtı olsa gerek! bir de bu dizinin en güzel yanı her şeyin çok çabuk ilerlemesi: ben mesela bayık türk dizileri izlerken tam yirmi dakika süren sahnelerden, dizinin yarısının tek bir planda geçmesinden falan fena halde sıkılırım. o yüzden dizi izlerken bir yandan da internette takılırım, pilates yaparım falan... ama bu diziyi izlerken sıkılmayı bırak, bir dakika bile gözümü ekrandan ayıramıyorum. çünkü dizinin akış hızı bizim dizilerin özet diye gösterilen kısımlarından bile daha hızlı! tek bir bölümde o kadar çok olay olabiliyor ki, bir bölümünü kaçırırsanız sonraki bölümde sudan çıkmış balığa dönebilirsiniz. bu durum da diziyi gayet dinamik ve tahmin edilemez kılıyor.

    öle yani. izleyin işte nebilym.
431 entry daha
hesabın var mı? giriş yap