kısmet

• "nasibuke yusibuke velev kane beynel cebeleyn. ve ma leyse nasibuke yusibuke velev kane beynel şefeteyn" cümlesinin tam olarak anlattığı şeydir kısmet.
  
  mana verirsek şayet; "senin nasibin iki dağın arasında dahi olsa sana isabet eder. şayet senin nasibin değilse, iki dudağının arasında bile olsa sana isabet etmez"
  
  bir hikaye de anlatılır konuya dair:
  
  adamın birisi arkadaşlarıyla muhabbet eder. yemekte pilav yiyen bu adamın dişinin arasında da pirinç kalmıştır. diğer şahıslardan bir tanesi de pilav yemiştir. konuşurlarken dişinin arasında pirinç kalan adam aksırır ve pirinç, pilav yiyen öteki adamın yakasına uçar. bunu fark etmeyen o adam, bir müddet sonra yakasında ki pirinci görür ve "yemek yerken yakama dökmüşüm" zannıyla pirinci alır, ağzına koyar ve yer.
  
  hikaye biraz mide bulandırıcı lakin konunun açıklaması açısından iyi bir örnek.
  yani denebilir ki;
  işte o yakadaki pirinç, her ne kadar diğer adamın tabağına kadar gitmiş olsada o onun değil, arkadaşının kısmetidir.