kentler ve gölgeler

• türk televizyonları için yapılmış en iyi programlardan biri buna hiç şüphe yok. ancak dışses yeterli olabilecekken neden illa bir "anlatıcıya" ihtiyaç duyulmuş bilmiyorum. prag ve kafka'yı derya alabora'dan dinlemeye ne gerek vardı? üstelik bu anlatıcıların anlattıkları bilgiler de konu ile hiç bir bilgisi olmayan birinin çekimden önce anlatılan yazar ve şehir ile ilgili vikipedi'de göz gezdirip öğrenebileceklerinden hallice. merak uyandıracak hiç bir detayı anlatmıyorlar.
  
  st.petersburg ve dostoyevski'yi anlatan ataol behramoğlu'na ise söyleyecek bir şey bulamıyorum. dostoyevski'yi anlatıyorsun, st.petersburg'dan bahsedeceksin. ağzını ilk açtığında konuyu atatürk'e bağlamak da nedir? 1.petro'nun (deli petro) st.petersburg'u inşa etmesini methederken "biraz da bizim ankara'mızın yaratımına, oluşumuna benziyor. mustafa kemal atatürk'ün başarısına benziyor" diyerek konuya girdi. böyle adamlar atatürk'e en çok zarar veren kişiler olduklarını hiç bir zaman anlayamayacaklar galiba. sanki mustafa kemal atatürk 1.petro'dan önce yaşamış gibi ya da ankara ile st.petersburg arasında en ufak bir alaka varmış gibi.
  
  1.petro 1672-1725
  mustafa kemal atatürk 1881-1938