5 entry daha
  • gerçek bir olaydan uyarlanmış filmmiş. film olarak iyi sayılır. ama bir film (hele de böylesi bir film) sadece film değildir. bir solcu olarak bende iki his uyandırmıştır.

    ilkin, komünist toplumlar bu kadar paranoyak olmak zorunda mı? sisteminize güveniyorsanız, iyi bir sistem olduğuna inanıyorsanız ne bu korku? insanlar için en ideal sistem diyorsanız komünizme; o zaman ne diye yurttaşlarınızı alternatif/karşıt sistem olan kapitalizme bu kadar kaptırmamak için despotlaşıyorsunuz.

    diğeri de filmde bariz bir şekilde görülen hollywood'un komünizm korkusu (hadi paranoyası). lan dallamalar tamam komünizm otoriter, totaliter bir sistem şeklinde vücut buldu. peki ya sizin pek sevdiğiniz kapitalizm, serbest piyasa sisteminiz çok mu daha iyi. sanki bu savaşlar, ölümler kapitalizmin daha çok kar mantığı üzerinden olmuyormuş gibi. insanlar "özgür" ama paranın önemli bir kısmı nüfusun çok az bir kısmında toplanmıyormuş gibi, insanlar "özgür" aç ölmüyormuş gibi, nüfusun önemli kısmı bir ömrü çalışarak ama sadece karnını doyuracak kadar ücret almıyormuş gibi davranmayın bari.

    komünizmin hastalıklarını eleştirin tamam ama yerine boktan kapitalizmi koymayın bari. tamam sizden ursula k leguin'in the dispossessed romanındaki gibi bir duruş beklemiyorum ama azıcık insan olun la!
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap