istasyon
-
1977 yapımı şerif gören adak'ın yönettiği bülent oran'ın senaryosu yazdığı başrollerinde cüneyt arkın, hülya koçyiğit ve erol taş'ın oynadığı yeşilçamın yüzakı filmlerinden biridir. bu filme yüzakı dememin ilk sebebi bu filmle birşeyler anlatılmak istendiğini düşünmemdir. ama bir diğer sebebi de yeşilçamda absürdlükle dram ve komedinin beraber ne kadar da ustaca kullanıldığının en güzel örneklerinden birini sunmasıdır bu filmin.
ayrıca erol taş'ın da bu filmdeki hakkını yememek lazım. bir kötü adam karakteri ancak bu kadar güzel canlandırılabilirmiş. bu satırları yazarken yine fonda filmin jeneriğini dinliyorum ve yine duygusallaşıyorum.
gırgır ali'nin köpeği çarşafın öldüğü sahneyi de ne zaman izlesem gözlerim dolar. birazdan dayanamayıp yine izleyeceğim galiba.
filmde gırgır ali içerken radyoda zülfü livaneli'nin eşkiya dünyaya hükümdar olmaz şarkısı çalar ve ali o anda şapkasının içindeki ölen karısının resmine bakar ve birden of be of diyerek şapkasını fırlatır.
başka bir sahnede de yasemin ve ali birbirlerine yakınlaşmaya başladıklarında fonda zülfü livaneli'nden leylim ley çalar ve ali ile yasemin oynamaya başlarlar. işte hep rakı içerken fona bu iki şarkıyı verir ve bir kadeh de gırgır ali için içerim. bu denli etkileyen bir filmdir beni.
filmin son sahnesi hem gırgırına yaşayan gırgır ali'yi özetler. hem de insanoğlunun para hırsının önüne hiç bir şeyin geçemeyeceğini:
http://youtu.be/od-niljkyxi
--- spoiler ---
gırgır ali:güle güle
yasemin:sen?
gırgır ali:güle güle
--- spoiler ---
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap