7 entry daha
  • "klişe var mı? belki ama bu anlatılmak istenene engel mi? kesinlikle hayır. telefon sahnesi, manken sahnesi, ağaç sahnesi insana dokunmuyorsa sorgulanması gereken o insanın kendisidir" şeklinde bir yorum yapılmış. evet tabii ki klişeler dibine kadar kullanılabilir, zaten günümüz türkiye tiyatrosunda da seyircilerin çoğu bu klişeleri ayıla bayıla yutuyor. ama ben, bir seyirci olarak bunu yutmak mecburiyetinde değilim. bunun için de kendimi değil, türkiye'deki sanat ve tiyatro anlayışını sorgularım. çünkü bu tamamen sanata yaklaşım problemidir. tiyatroyu, sadece hikaye anlatmaya ve bazı duyguları uyandırmaya hizmet eden bir araca indirgemek, her şeyden önce bu sanatı olduğundan çok çok düşük bir yere konumlandırmaktır. bu kadar derinlikli bir konuyu, ilk akla gelen şeylerle yazmak her şeyden evvel bu konuya haksızlıktır benim gözümde. zira seyirciyi duygulandırmaktan daha kolay bir şey zaten yok. bunun için herhangi bir dizi izlenebilir. yani küçük emrah filmlerindeki hayat kadınlarından da seyirci etkilenebilir, fakat bu, küçük emrah filmlerinin hayat kadınları konusunda duyarlılık oluşturduğu anlamına gelmez. burada da benzer bir durum söz konusu. tiyatroya sadece etkilenmek için gidenler için yeterli bir metin olabilir. fakat tiyatroyu çok daha farklı bir şekilde algıladığımdan, kimse bu metnin sağlam bir metin olduğu konusunda beni ikna edemez. son olarak, bu tabii ki kişisel bir görüştür. klişelerden gayet hoşnut seyirciler de olabilir. saygı duyarım. ama bu, benim sanat anlayışım içinde yer alan bir şey değil ve bu yüzden de taarruza geçmeye gerek olmadığını düşünüyorum böyle bir konuda.
36 entry daha
hesabın var mı? giriş yap